Turkce Ust Menu

Breadcrumbs

Yolculukta, Otobüste, Gemide, Tayyârede (Uçakta) Namaz

1-Vatan ı aslim mersin Konya da ikamet ediyorum orada çalışıyorum. Mesela uşağa gitmiş olsam seferi olur muyum ve seferiliğim ne zaman başlar?
Zaten devlet memuruysanız, iş sebebi ile oralara geldiyseniz, vatan-i ikâmetiniz olur. Mezarlıklar, geniş boşluklardan itibaren başlar. Uşakta onbeş günden az kalırsanız, seferi olarak namazlarınızı kılarsınız.
350 kilometrelik yol gideceğim. Namazlarımı nasıl kılmam gerekir?
Mezarlıkları geçtikten sonra seferilik başlıyor. Bu zaman dilimi içerisinde, öğle, ikindi ve yatsı namazları girecek olsa, dört rekatlık farzları iki kılınır. Vitir, aynı şekilde üç olarak kılınacak. Vakit varsa, sünnetler kılınır, yoksa terk etmeye izin verilmiştir. 
Adapazarında oturuyorum. Üsküdardaki ablamın yanına mahremsiz olarak gidebilir miyim?
Aradaki mesâfe çok değil, seferilik mesâfesine ya ulaşıyor, ya ulaşmıyor. Bir kadının tek başına, seferilik mesâfesinin yarısına bile gitmesi mekrûh ifâdesi geçiyor. Yüzdört kilometreye de, mahremsiz gitmesinin harâm olduğu kitâplarda yazılıdır. İstisnâları da bildirilmiş. Orada dînimiz, kadını koruyor. Bunun için kadının mahreminin bulunmasını dînimiz emrediyor. Gündüz, otobüste namaz kılan birisi de varsa, gelebilir. İhtiyâç ve zarûri durumlarda, dînimizin bildirmiş olduğu bu kavil kullanılır.
Akrabalarım başka şehirde beyim biz götürmüyor. Kızımla beraber gidebilir miyim?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Almanyada ikamet ediyorum, Türkiyeye yanımda mahremim olmadan gelebilir miyim?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Amasyadan Tunceliye gideceğim, yolda ve orda namazlarımı nasıl kılacağım?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Amasyadan Tunceliye mutlaka gitmem gerekiyor, yanımda da mahremim yok, ne yapmam gerekir?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Ankaradan Nevşehire gideceğiz, yolda ve Nevşehirde namazlarımızı nasıl kılacağız?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Annem hasta olunca beni yanına çağırıyor. Kendisi seferîlik mesâfesinde. Bu durumda yanına gitmem uygun olur mu?
Anne baba hasta ise elbette gitmek gerekiyor. Kadının yalnız başına sefere çıkmasına dînimiz izin vermiyor. Bu, kadının lehindedir. Yanında mahremi olması gerekir. Mahremi yok ise, hanefî mezhebinde bir kavle göre, otobüsde namaz kılan yabancı bir erkek varsa, (Namaz kılan Allahü teâlâdan korkandır. Bir başkasının o kadına zarar vermesi netîcesinde müdâhale eder. Irzını, nâmûsunu, iffetini, malını-mülkünü korur, kollar) gidilebilir. Böyle zarûri durumlarda bu kavilden istifâde edilerek gidilebilir.
Antalyada oturuyoruz. Bir haftalığına oğlumuzun yanına Ankara’ya gideceğiz. Bu süre zarfında namazlarımızı nasıl kılmamız gerekir?
Onbeş günden az kaldığınız için Antalyadan Ankaraya kadar yolda seferi oldunuz gibi, Ankarada da seferi olacaksınız. Öğle, ikindi ve yatsının dört rekâtlı farzları iki rekât olarak kılınır.
Araç içinde namaz kılınabilir mi?
Meselâ uzun yola gidiyoruz, otobüsdeyiz, otobüs de durmadı. Namâz vakti de çıkmak üzere ve cem etme imkânı da söz konusu değil ise, o zamân hanefî mezhebinde imâm-ı Züfer hazretlerinin ictihâdına göre, oturduğumuz yerde, dizlerimizi ayağımızın altına alarak, yüzümüzü de kıbleye çevirmek sûretiyle îmâ ile namâzımızı kılabiliriz.
Askerde iken namazları mukim gibi mi yoksa seferi gibi mi kılacağız?
Gittiği yerde bir ay, iki ay.. kalacak, dolayısıyla orada mukim olunur.
Askerdeyken namâzları mukîm gibi mi, yoksa seferî olarak mı kılacağız?
Gittiğiniz yerde bir ay, iki ay... zaten kalınıyor. Dolayısıyla gittiğiniz zamân orada mukîmsiniz. Ama diyelim ki bir harekâta katıldığınız, sefere çıktınız. Ne kalacağınız belli değil. O zamân seferi olursunuz.
Avusturalyadan Türkiyeye geleceğim. Uçakta namazlarımı nasıl kılabilirim?
Ayakta kılınabilir. Uçağın geliş istikameti batı olacak. Ayakta kılınamazsa, koltuğa diz üstü oturup, imâ ile kılınacak.
Aynı vilayet içinde seferi olunur mu?
Buna en uygun İstanbuldur, seferi olunur. İstanbulun bir ucundan meselâ Silivriden Pendike giden seferi olur. Burada kilometreye bakılır. Yüzdört kilometre ve daha uzak mesafeye gidersek seferi oluruz.
Baba ocağına giden seferi olmazmış doğru mudur?
Doğduğumuz yer vatan-i asli iken, evlenince vatan-i ikâmet olabilir. Vatan-i ikâmette onbeş günden az kalınca seferi olunur.
Bazen seferde farzları iki rekat kılınacağını unutup dört rekat kıldığım oluyor. Bu günah olur mu?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Beyim doğduğu yerden çeşitli yerlere gidip, yine doğduğu yere uğruyor, seferiliği nasıl olur?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Beyim seferi olunca mukim bir imama uyarsa, iki rekatde mi selam verip çıkacak?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Beyimin annesi ve anneannesi ile yolculuk yapabilir miyim? Biz yaşlandık artık erkek gibi olduk diyorlar doğru mudur?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Beyimin vatan-i aslîsi Bolu. Nakliyeci olduğu için devâmlı sûretle gidip-geliyor. Seferîlik durumu nasıl olur?
Diyelim ki, Boludan Ankaraya yük götürdü. Boludan çıkar çıkmaz seferîliği başlıyor. Ankarada diyelim üç gün kalsa, seferîdir. Boluya gelinceye kadar hep böyle tur etmiş olsa seferîdir. Boluya girdiği zamân, Bolu vatan-i aslisî olduğu için otomatik olarak orada mukîm oluyor.
Bir hanım, fâsık mahremi ile yolculuk yapabilir mi?
Mahremi fâsık ise, bununla göndermemelidir. Koruyamaz. Çünkü kendisini koruyamıyor ki.
Bir hanım, yanında hanımı olduğu hâlde kocasının erkek kardeşi ile seyâhat edebilir mi?
Ancak zarûri durumlarda, sâlih erkeklerle ifâdesi geçiyor. Onun dışında câiz olmaz. Çünkü kadına kocasının erkek kardeşleri, erkeğe de hanımının kız kardeşleri yabancıdır. Bunu hiçbir zamân unutmamak lâzımdır. Zaten bir sürü cinâyetler de bunun yüzünden çıkıyor.
Bir hanımın İstanbuldan Adapazarına tek başına sefere çıkması doğru mudur?
Mesâfeye göre değişir. Kadının tek başına sefere çıkması câiz olmaz. Kocası ikâz ettiği hâlde, kadın tek başına giderse, günâha kendisi girer.
Bir hanımın İzmitten Balıkesire tek başına gitmesi uygun olur mu?
Seferîlik mesâfesindedir. Hanefî mezhebinde bir kadın, yanında mahremi olmadan Balıkesire gidemez. Harâmdır, günâhdır. Giderse harâm işlemiş olur. Sadece zarûret anında, (başka bir kavil var) yanında mahremi yok, ama namaz kılan bir erkek varsa gidebilir.
Bir hanımın mahremi olmadan sefere çıkması uygun mudur?
Hanefi mezhebine göre harâmdır. Burada kadın korunuyor. Ancak gitmek mecbûriyeti varsa, vâsıtada da namazını kılan, sâlih, herhangi birisi malına, canına kasdetmeye kalktığı zaman onu koruyacak biri var ise, o zaman ruhsat ve izin verilmiştir.
Bir ihtiyaç sebebi ile mahremsiz olarak Kayseri’den Niğde’ye gitmem uygun olur mu?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Bir kadın, Adapazarından İstanbula trenle yolculuk yapabilir mi?
İstanbul deyince bir ucu Silivri, öbürüsü Gebze. Birbirine bağlı durumda. Adapazarından Gebzeye, Kartala, Pendike gelse seferi olmaz. Ama İstanbulun Avrupa yakasına geçerse seferidir. Yüzdört kilometreyi toplar. Yüzdört kilometre olunca da yanında mahremi olmadan, trenle de, otobüsle de gelemez. Öbür türlü seferilik mesâfesinde değilse, zarûri durumlarda gündüz, muhâfazalı olan vâsıtalarla yolculuk yapabilir, izin verilmiştir. Bir de çok zarûri durumlarda kadın, yanında mahremi olmadan (mahremi yok ama namaz kılan birisi var) seferelik mesâfesine gidebilir.
Bir kadın, yanında mahremi olmadan sefere çıkabilir mi?
Hanefi mezhebinde yüzdört kilometre ve daha uzaklıktaki bir mesâfeye gidemez. Şâfi’î mezhebinde de bir hanım yanında mahremi olmadan yola çıkamaz. (Bir tek şâfi’î mezhebinde hac için izin verilmiştir). Dolayısıyla caiz değildir. Zarûri ve ihtiyaç durumlarında yabancı bile olsa, namaz kılan biri varsa, (uçakta, otobüste...) hanefi mezhebinde ruhsat vardır, gidilebilir.
Bir kadının kırk kilometreden fazla yere, tek başına yolculuk etmesi uygun mudur?
O yüzdört kilometredir. Eğer güvenilir, sâlih kimseler varsa, zarûri durumlarda câizdir.
Bir kimse 80 km uzaklıktaki babasının evine gidip ondan sonra 70 km uzaklıktaki kardeşine gitse seferi oluyor mu?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Bir kimse baba ocağına gittiği zaman seferi olmazmış. Doğru mudur?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Bir kimsenin vatan-i aslisi zifaf olan yer midir, yerleşmeye niyet ettiği yer midir?
Temelli yerleşmeye karar verdiği yer, vatan-i aslisi olur.
Bir tanıdığım minibüsle yolda giderken bir eli direksiyonda bir eli göbeğinde namaz kıldı böyle namaz olur mu?
Hareketler namazı bozar. Bu namaz olmaz.
Çocukların vatan-i aslisi velilerinin vatan-i aslisi midir, yoksa doğdukları yer midir?
Nerede dünyaya geldiler ise, vatan-i aslileri orasıdır.
Dedem rahatsız mahremimiz de yok. Annemle ikimiz onu ziyarete gidebilir miyiz?
Bir hanım, böyle zarûri durumlarda veya ihtiyaç zamanında yanında mahremi yoksa, namazını kılan, dînini bilen kimse varsa, mahremsiz gidebilir.
Doğduğum yer ve oturduğum yer farklı. Annem babamlar farklı bir yerde oturuyor. Bu durumda Seferilik meselesini açıklar mısınız?
Seferilik meselesinde, iki tane vatandan bahsediliyor. Üçüncüsünün pek önemi yok. Birisi vatan-ı aslî, öbürüsü de, vatan-ı ikâmet. Bir kimsenin doğduğu yer, vatan-ı aslîsidir. Aynı yerde evlendi ise, vatan-ı aslîsi değişmemiştir. Aynı yerde oturuyorsa, yine değişmemiştir. Vatan-ı aslîde seferi olunmaz. Vatan-ı ikâmette, onbeş günden az kalırsanız, seferi olursunuz. 
Düzcede doğan, Vanda evlenen, sonra da Almanyaya çalışmaya gidenin niyeti Düzceye veyâ Ankaraya yerleşmek ise, bu durumda vatan-i aslî durumu nasıl olur?
Düzceye veyâ Ankaraya yerleşmediği müddetçe, vatan-i aslîleri hâlâ Van olmaya devâm ediyor. Almanya vatan-i ikâmet oluyor. Meselâ Düzceye yerleşeceğine dâir bir alâmet olursa, Van da vatan-i aslî olmaktan çıkar. Sadece niyetle olmaz.
Fransadan Almanyaya geçeceğim. Burada iki gün kaldıkdıktan sonra Türkiyede memleketime gideceğim. Seferilik durumum nasıl olur?
Memleketinize gelinceye kadar seferi olursunuz.
Hanefi mezhebindeyim malikiyi taklid ediyorum. 10 günlük bir sefere çıksam gittiğim yerde 3 gün seferi oluyor muyum?
Biz imam-ı Rabbani hazretlerini seviyoruz. Onun bildirdiği şekilde de amel ediyoruz. Şefaat ederler.
Hanımım, kardeşini ziyarete gitmek istiyor. 13 yaşındaki oğlum ile beraber gitmeleri uygun olur mu?
Oniki yaşında olan çocuk mürâhıktır, gidebiliyor. Oniki yaşından büyük bir erkek çocuk, annesine ve kız kardeşine müdâhale edebilir. Onları koruyabilir. Kötü niyetleri anlayabilir ve kötü niyetlilere fırsat vermez. İslâmiyetin bildirdiği bu emirde, kadın kulları muhâfaza etmek vardır.
İki kız kardeş İstanbul’dan Adıyaman’a mahremsiz gidebilirler mi?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
İşim gereği İstanbulda Silivriden, Kocaeline gidiyorum. Seferi olur muyum, bu yolculuk anında öğle ve ikindi denk gelirse nasıl kılarım?
Seferî olursunuz. Yüzdört kilometreyi geçiyor. Öğle ve ikindi denk gelirse seferî olarak kılarsınız. Sıkışırsanız, mâlikî veyâ şâfiî mezhebini taklîd ederek cem edebilirsiniz. Hanbeli mzhebinde de seferde iken cem edilebiliyor, ama hanefî de yok.
İstanbul'dan Konya'ya giden öğrenci namazlarını nasıl kılar?
Hanefi mezhebinde 15 günden az kalınan yerde seferi olunur. Konya'ya 15 günden az kalmak niyetiyle gidiliyorsa, (orada evi bile olsa) seferi olur, yolda ve Konya'da 4 rekâtlı farz namazları 2 rekât olarak kılar. Eğer ki 15 günden çok kalmak niyetiyle mesela 1 aylığına gidiyorsa, sadece yolda seferi olur. Konya'da ise mukim olur, namazları kısaltmadan kılar.
İstanbuldan İzmire gideceğim. Üç gün kalacağım. Maliki mezhebini de taklid ediyorum. Seferilik durumum nasıl olur?
Giriş ve çıkış günleri hariç üç gün kalınırsa, maliki ve şafii mezhebine göre seferi olunur. Hanefi mezhebinde onbeş günden az kalnırsa seferi olunur. Hanefi mezhebinde olup da maliki mezhebini taklid eden, üç günden fazla kalırsa mukîm olur. Sünnetlerde, üç rek'atli namazlarda ve iki rek'atli namazlar da bir değişiklik olmaz. Sadece öğle, ikindi ve yatsının dört rek'atlik farzı iki rek'at olarak kılınır.
Kadının tek başına yolculuk yapması câiz midir?
Hanefî mezhebinde câiz değildir. Zarûri bir durum söz konusu ise, vâsıtada namaz kılan bir erkek varsa, bir kavle göre yanında mahremi olmadan gidebilir.
Kardeşim otobüs ile batıya doğru giderken namaz kıldı. Namazı olmuş mudur?
 Mâliki veyâ şâfiî mezhebi taklid edilerek cem edilebilir. Yolculukta cem etmek câizdir. [Akşam ile yatsı, öğle ile ikndi cem edilebilir]. Böyle bir imkân da yoksa, diz üstü oturur, kıbleye döner namazı kılarız. Eğer, vâsıtada dönme durumu olursa, namazın içinde göğüs çevrilir, kıbleden ayırılmaz. Onun kıldığı namaz olmadı.
 
Kırkbeş dakikalık bir yola, iki kız kardeş gidebilir miyiz?
Yüzdört kilometrenin içinde olduğu süre içerisinde gidilebilir. Tabiî, gündüz gözüyle gidilmelidir. Tek başına gitmeye kalkmamalıdır. Çünki âhir zamandır. Dînimizin bildirmiş olduğu emrlerin hepsi insanların kendi lehlerinedir.
Kızım Ağrıya tayin oldu, Samsundan oraya annesi olarak onunla beraber gidebilir miyim?
Twitterda Paylaş
Facebookta Paylaş
Hanefi mezhebine göre caiz değildir. Ama vasıtada namaz kılan birisi varsa, ihtiyaç zamanında gidilebilir. Mahremi ile beraber gitmesi, kadını aşağılamak, hakâret için değildir. Onu muhâfaza etmek içindir. Ona kıymet ve değer verildiği için emredilmiştir.
Kızım Erzurum ilahiyatta okuyor. Yanında mahremi olmadan bize gelip gidiyor. Bu durumda kızımın nasıl hareket etmesi lazım?
Kadının mahremsiz yola çıkması günâhdır. İlim, zarûret değildir. Allahü teâlâ kadın kullarını koruyor. Yanında bir hâmisi yoksa, onu tanıyan, koruyan yoksa, kötü niyetli kimseler ona eziyet edebilir, yanlış iş yapabilir. Cenâb-ı Hak kadın kullarını zayıf yarattığı için, bu emriyle onları koruyor. Bir kadının da, Rabbim beni koruyor diye düşünmesi, sevinmesi ve itirâz etmemesi lâzım. Allahü teâlâ dinleri azgın olan bu nefsi frenlemek için göndermiştir. Bir şeyin şüyuu, vukûundan beterdir. Gündüz seyahat etsin, o şartları mümkün mertebe gözetsin. Seyyid Abdülhakîm Arvâsî “kuddise sirruh” hazretleri talebelerinden Hüseyin Hilmi efendinin “rahmetullahi teâlâ aleyh” yanında, (Bizi dinlemiyorlar, dinleseler rahat ederler) buyuruyorlar. Hüseyin Hilmi efendi “rahmetullahi teâlâ aleyh” hazretlerine, (Siz dinlersiniz) buyurmuşlar. Hüseyin Hilmi efendi “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (İşte bu söz, bu hizmetlerin meydana gelmesine vesîle oldu) buyuruyorlar. Dolayısıyla Rabbimizin emri dinlenirse, dünyada rahat ederiz, huzurlu oluruz. Âhirette de ebedî seâdete kavuşuruz.
Köyümüz giden iki yol var. Biri 80 km diğer 125 km. Maliki mezhebi taklid ediyoruz. 125 kmlik yoldan gittiğimizde üç günde önce seferi olur muyuz?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Lüleburgaz vatan-i ikâmetim oluyor. Buradan seferîlik mesâfesine gidip geliyorum. Bilmiyordum, namâzlarımı da Lüleburgazda dört kılıyordum. Şimdi ne yapacağım?
Bilmeden yapılmışsa, mekrûh da olmaz, buyuruluyor. Zaten böyle tereddütlü durumlarda, dört kılmak evlâdır. Dolayısıyla müsterih olun.
Maliki mezhebinde seferilik ne zaman biter? Müddeti ne kadardır?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Maliki mezhebinde seferlik kaç gündür?
Mâlikî mezhebini taklîd ediyorum. İzmirden Bursaya geldim. Onbeş gün kadar kalacağım. Mukîm mi oluyorum, seferî mi?
Mukîm oluyorsunuz. Çünkü üç günden fazla kalacaksınız. Bursaya girer girmez mukîm olursunuz.
Maliki mezhebini taklid ediyorum. Üç günden fazla kalmaya niyet ettiğim yere giderken yolda seferi mi oluyorum?
Mâliki ve şâfii mezhebinde seksen kilometre ve daha uzağa giden bir kimse seferi olur. Hanefi mezhebinde yüzdört kilometre ve daha uzağa giden bir kimse seferi olur. Hanefi olup da, mâliki mezhebini taklid eden kimse yüzdört kilometreye itibâr edecek. Yolda seferi olursunuz. Gittiğiniz yerde dört gün ve daha fazla kalacak olursanız mukim olursunuz.
Malikiyi taklid eden hanefi yolda seferi olur mu, farz namazlarını kaç rekat kılacak?
Yolda seferidir, gittiği yerde dört günden fazla kalacak olursa mukim olur.
Mersin'de oturuyorum Kayseriliyim ailemi Kayseri'ye ziyarete gittiğimde namazlarımı nasıl kılacağım?
Kayseride doğduğunuza göre, Kayseri vatan-i aslinizdir.
Oğlumun Niğdeye tayini çıktı. Zaman zaman yanına gidiyorum. Gittiğim zaman namazlarımı nasıl kılmam gerekir?
Yolda seferi olursunuz. Orada onbeş günden az kalırsanız da seferi olursunuz.
Otobüsle yolculuk yaparken otobüs durmadığı için öğle namazını kılamıyoruz. Bu durumda ne yapabiliriz?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Otobüste namaz kılınabilir mi?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Şafii mezhebinde bir yere gittiğimizde kaç günden sonra mukim oluyoruz?
Mâlikî ve şâfii mezhebinde kilometre seksen kilometredir. Seksen kilometre ve daha uzağa giden bir kimse şâfii mezhebide seferi olur. Yolda seferidir. Gittiği yerde üç gün tam kalırsa seferidir, dört gün tam kalırsa mukim olur.
Seferde dört rek'atli farzları, dört rek'at olarak kılsak ne olur? Mukîm olan imâma uyarsak ne olur?
Seferde dört rek'atli farzları, dört rek'at olarak kılarsak, hanefî mezhebinde günâh olur. Mâlikî mezhebinde muhayyerdir. Dolayıdıyla hanefî mezhebindeki, dört rek'atlik farzları mutlaka iki rek'at olarak kılmalıdır. Mukîm olan, yani dört rek'at kılacak olan imâma uyarsak, namâzımız otomatik olarak dört olur, o zamân günâh olmaz.
Seferde iken namâzları sünnetleri ile beraber kılabilir miyiz?
Vaktimiz varsa sünnetleri kılacağız. Vaktimiz yoksa terk edilmesine izin verilmiştir. Ama vaktimiz olsun veyâ olmasın, dört rek'atli farzlar [öğle, ikindi ve yatsının dört rek'at farzı] hep iki olarak kılınacak. Çünkü öğlenin, ikindinin ve yatsının dört rek'at farzı, mukîm iken dört, seferde iken iki rek'at olarak emredilmiştir.
Seferde iken sünnetleri kılacak mıyız?
Seferi olan bir kimse, durumu müsâitse, sünnetleri kısaltmadan kılar. Sadece dört rek'atli farzlar iki rek'at kılınır.
Seferde iken vitir namâzı ile akşam namâzının rek'atlarında bir değişiklik olur mu?
Akşam namâzının farzında da, vitirde de bir değişiklik olmuyor. Seferde de, mukîmken de aynıdır.
Seferdeyim. On gün kalacağım. Namâzlarımı nasıl kılacağım?
Seferde sadece öğle, ikindi ve yatsının dört rek'atlık farzları iki rek'at olarak kılınır. Sünnetler aynen kılınır. Üç rek'atlı akşam ve vitir namâzlarında, değişiklik olmaz. Seferde, yolculuk anında eğer yetişemeyeceksek, sünnetleri terk edebiliriz, buna izin vardır.
Seferdeyken farz namazlar iki rek'at kılınıyor. Peki, sünnetleri kılacak mıyız?
Farz namâzların, sadece dört rek'atli olanları [öğle, ikindi ve yatsının farzları] iki olarak kılınır. Hanefî mezhebinde, yüzdört kilometre ve daha uzağa giden bir kimse, yolda ve gittiği yerde [onbeş günden az kalıyorsa] seferî olur. Dolayısıyla dört rek'atli farz namâzlar iki rek'at olarak kılınır. Sünnetlerde eksilme yok, değişiklik olmayacak. Dört rek'atli sünnet, yine dört rek'at olacak. Sadece, vakit yoksa terk edilebilir.
Seferdeyken namâzlarıma (Seferi olarak..) demedim, ama seferi olduğum için iki kıldım. Bu namâzlarımı iâde etmem gerekir mi?
Hayır, gerekmez. Zaten onu iki kılacağınızı kalben bilince, seferi olduğunuzu da biliyorsunuz demektir. Sehven [unutarak] dört kılmış olsaydınız, onu da kaza etmesi lâzım gelmezdi.
Sefere çıkarken niyet edilir mi?
Bu iftirası o şahsa gitti ise, kul hakkı tahakkuk eder. Bizzat gidilecek ve helalleşilecek.
Seferi olan bir kimse mukim olan bir imama uyduğunda namazını nasıl kılması lazım?
Onun namazı mukim olur. Dört rek'atde selâm verir. Ama mukim olan seferi imâma uyarasa, seferi iki rek'atde selâm verir. Ona uyan selâm vermez, kalkar ve dörde tamamlar.
Seferî olan, mukîm imâma uyunca kaç rek'at kılar?
Seferî bir kimse, mukîm olan imâma uyunca otomatik olarak namazı da mukîm olur, dört kılacak. Seferî olan kimse kendisi imâm olursa, arkadakiler de mukîm olursa, imâm iki rek'atde selâm verecek, arkadaki mukîm olan cemaat selâm vermeyecek. Kalkacak dörde tamamlayacak. İmâm gibi seferî olan varsa, o da imâmla birlikte selâm verecektir.
Seferi olup olmadığımı bilmediğim zamanlar öğlenin farzını hem dört, hem iki rekat kılmıştım. Böyle yapmam uygun mudur?
Bir kimse gittiği yerde seferi olup olmadığını bilemezse, kanaat edemezse, mukim kılar. Günâh olmaz, itirâz da olmaz. İki kılmanıza gerek yok.
Seferilik hakkında bilgi verir misiniz?
Hanefî mezhebinde yüzdört kilometredir. Yüzdört ve daha fazlasına karar verildiği zamân, meskün olmayan yerler terk edildikten sonra seferîlik başlar. Ne ile gidilirse gidilirsin seferî olunur. Hanefî mezhebinde, gidilen yerde onbeş günden az kalınacaksa seferî olunur. Onbeş günden fazla kalınırsa, mukîm olunur.
Seferilik kaç kilometredir? Namazlar nasıl kılınır?
Hanefi mezhebinde yüzdört kilometredir. Dolayısıyla, yüzdört kilometre ve daha uzağa giden bir kimse, çıktığı yerin mezârlıklarını geçer geçmez seferiliği başlar. Gittiği yerde de onbeş günden az kalacak olursa, kendi memleketine dönünceye kadar hep seferi olur. Dört rek'atli farz namazlar iki kılınacaktır. Sünnetlerde değişiklik olmayacak, vakit varsa kılınacak.
Seferilik mesafesine giden bir kadının, oradan mahreminin yanına dönmesi caizdir) deniyor. Bu ne demektir?
Bir kadının mahremsiz olarak herhangi bir yere gitmesi caiz değildir. Bu şekilde yanında mahremi olmadan seferilik mesafesine gitmesi haramdır. Diyelim ki kendi başına gitti, (günâha girdi). Oradan kocasının bulunduğu yere mahremi bulunmadan gelebilir. Buna ruhsat, izin verilmiştir. Yâhud da, birisi (amcası, dayısı gibi mahremi) götürdü ama getirecek kimsesi yok. Bu durumda da mahremsiz olarak kocasının bulunduğu yere gelebiliyor. Bu sadece evli olanlar için geçerlidir, bekâr bir kız gitmiş olsa bu şekilde gelemiyor.
Seferilik mezarlıkları çıkınca başlıyor. Fakat artık mezarlıklarda şehrin içinde kalıyor. Bu durumda ölçü olarak neyi alacağız?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Seferilikte gideceğimiz yere imsaktan önce veya sonra girmemiz gün sayısını değiştirir mi?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
Seferilikte namazları nasıl kılacağız?
Bulunduğumuz yerden yüzdört kilometre ve daha uzak bir yere gidecek olursak, öğle, ikindi ve yatsının dört rekâtlık farzları iki kılınır.
Sık sık yolculuk yaptığım için dört rekâtlı farzları iki rekât olarak kılıyorum. Sünnetleri ise kılmıyorum. Yaptığım doğru mudur?
Tedâvî maksadıyla Ordudan İstanbula geleceğim. Ne kadar kalacağım belli değil. Bu durumda seferilik durumum nasıl olur?
Ordudan çıkar çıkmaz, İstanbula gelinceye kadar seferisiniz. İstanbula geldiğniz zaman da seferiliğiniz devam ediyor. Muayene olunca, iki gün sonra tekrar gel, yarın yine gel..., diye bir sene boyunca bu şekilde devam etmiş olsa hep seferiliğiniz devam eder.
Üç kadın beraber sefere çıkabilir mi, bunların yanında kuzen bulunabilir mi?
Üç değil, üçyüz kadın da olmuş olsa, yanında mahremi olmadan sefere çıkmaları hanefi mezhebinde caiz değildir. Zarûret olan hâller vardır ve onlar için de hükümler farklı bildirilmiştir. Şafii mezhebinde hacca gitmeye izin verilmiştir, sefere gitmeye yine izin verilmemiştir. Kuzen dediğiniz, dayı oğlu, amca oğlu..., bunlardan birisi ise, zaten mahrem değildir ki, caiz değildir. Mahrem olanlar, amca, dayı, abi..., bunlardır.
Üç kızım var. Bazen aklıma geliyor. Beyim vefat ederse ben mahremsiz olarak nasıl yolculuk edeceğim?
Kadının yalnız başına seyâhat etmesinde, Allahü teâlâ kadın kulunu koruduğu için, muhâfaza ettiği için ve yaratılış itibâri ile zayıf olduğu için cenâb-ı Hak o emri bildirmiştir. Zarûri bir durumda, müslümân bir erkeğin olduğu vâsıtada seyâhate izin verilmiştir.
Uçakta namâz kılınabilir mi?
Uçakta, gemide, trende yer bulunursa ayakta da namâz kılmak mümkündür. Çünkü bu üç vâsıtanın rotaları [belli istikâmette gittiği için] kolay kolay değişmez. İmâm-ı Züfer hazretlerinin ictihâdına göre, hanefî mezhebinde, seferdeyken, eğer ayakta [gemide, uçakta, trende veyâ otobüste olsun] kılınamıyorsa, oturduğumuz yerde kılınıyor. Oturuyoruz ve yönümüzü kıble istikâmetine çeviriyoruz. Hâdise bundan ibâret. Diz üstü oturulur, göğsümüz kıbleden dönmemelidir. Dönebilecek olursa, göğsümüzü kıbleye doğru döndürürüz. Bu şekilde namâz kılınabilir. Kitâplarda anlatılırken buyuruluyor ki, (Kâ’benin bulunduğu arsa, Arş-ı a’lâya kadar, onun üstü kıbledir. Yerin altında, [ne kadar inilirse inilsin] Kâ’benin altındaki istikâmete dönülür. Yukarı çıktığımızda da Kâ’benin bulunduğu istikâmete dönülür. Aya gidilse, dünyâya dönülür. Aydan dünyâya dönüldüğü zamân, muhakkak Kâ’beye dönülmüş olur).
Uçakta yanımızda kişiler oluyor. Bu durumda nasıl namaz kılmalıyız?
Ayakkabıyı çıkartıp, dizüstü çökülür ve kıbleye dönülerek kılınır. Yanınızda birisinin olmasının mahzuru yok.
Umrede bir hafta kalınca, namazlar nasıl kılınacaktır? Seferi olunur mu? Orada câmiye gidersek de nasıl kılarız?
Hanefi mezhebinde bir kimse, yüzdört kilometre ve daha uzaktaki bir mesâfeye gittiği zaman yolda ve gittiği yerde de onbeş günden az kalırsa seferi olur. Onbeş gün tam ve daha fazla kalırsa mukîm olur. Onbeş günden az kalınırsa ve kendi başına namaz kılınırsa seferi olarak kılınır. Öğle, ikindi ve yatsının dört rek'at farzları iki olarak kılınır. Câmiye gidilince, seferi bir kimse mukîm imâma uyduğunda dört kılınır. İmâm seferi ise, seferi olarak kılınır.
Vatan-i aslim Nevşehir. Şimdi Lüleburgaza taşındım. Hergün Lüleburgaz dan İstanbul a gidip geliyorum. Bu durumda hep seferi mi oluyorum?
Temelli olarak Lüleburgaza yerleştiyseniz, vatan-i asliniz de Lüleburgaz oldu. Ama Nevşehire gideriz diyorsanız, Lüleburgaz vatan-i ikâmetiniz olur. Vatan-i ikâmetten de, vatan-i aslinizden de 104 kilometrelik mesafeye çıktığınız zaman seferi olursunuz. Lüleburgaz vatan-i ikâmet olduğundan, hergün gelip gittiğiniz için, Lüleburgazda da, İstanbulda da hep seferi olmaya devam edersiniz.
Yalvaçtan çıkıp uzun yolu tercih edip Isparta’ya gitsek seferi olur muyuz?
Sesli cevabı dinlemek için DİNLE butonuna tıklayınız
 
 
Marmara Câmii Eğitim Külliyesi
 
 

İSTATİSTİKLER

Bugün:94
Dün:246
Bu Ay:2,190
Toplam:14,743,030
Online Ziyaretçiler:1
Mail Grubumuzun
Üye Sayısı:
125842