Teganni ve Müzik ile ilgili Çeşitli Sualler
Günah olmaz ancak dikkatli olmalıdır. Dinleye dinleye gün gelir nefse hoş gelir. Abladan mes'ul olunmaz ancak onun için de dua etmelidir.
Çalgılı ilahi dinlemek küfürdür, günahtır. Çalgı dinledikçe kalbi kararır, zamanla imanı tehlikeye düşer. İbadete çalgıyı karıştırmak, esmaül hüsnayı, mevlid kasidesini, ilahileri çalgılı okumak imanı giderir. Çalgılı ilahi küfürdür.
Caiz değildir. Çalgılı ilahileri dinlemek ve söylemenin haram ve küfür olduğu kitaplarda yazılıdır. Mızraklı ilmihal’ de harama güzel, iyi demenin imanı gidereceği yazılıdır. Din adamı bilinen kimselerin bunu yapıyor olması doğru olduğu manasına gelmez. Zira yeryüzünde hiçbir din adamının bildikleri İblis in bildiklerine yetişmez. Ancak iblis kaybetti. Çünkü Allahu Teala’nın emirlerine değer vermekle değer bulunur. Seçici olmak lazımdır.Böyle programları dinlememek gerekir.
Müziğin ulvisi olmaz. Böyle söylemek de tehlikelidir.
Allahü teâlânın men ettiği şeyler yüzde yüz insana zararlıdır değil. Allahü teâlâ men, yasak ettiği için harâmdır. Meselâ alkol harâm edilmiştir. Dinlenmesi câiz olmayan şeyler yasak edilmiştir. Genel hüküm itibâri ile bildirilenlerin şeylerin hepsinin istisnâları var. Bu sadece harâmlara mahsûs da değil, bu hüküm farzlara da şâmil olmaktadır. Meselâ kıyâm farzdır, ama ayakta duramayanın hükmü ayrıdır. Araştıran yanlış araştırmış.
Size günah olmaz. Müzik dinlenmeyen, cünüp, resim ve çalgı aleti bulunmayan odaya rahmet melekleri girer.
Evet, âyet-i kerîmedir. Dolayısıyla, bunları çalgıyla söylemek, harâmdan öte küfürdür.
Allahü Tealanın günah ve haram ettiği şeylerden nefs zevk alır.Allahu Teala bunlardaki zevki yasak etmiştir.Müzik dinlemek de nefsin hoşuna gider.Müzik ruhun değil, nefsin gıdasıdır.Dini konularda kibirli olmamak gerekir.Çünkü İslam dininde “bana göre” olmaz.Müzik ruhun gıdasıdır gibi felsefi ve kibirli sözlere aldanmamalıdır.Müzikten kasıt güzel ses ve teganni ise içinde çalgı yoksa dinimiz buna izin vermiştir.Ancak çalgıyla yapılan müziğin her nev’i ( Türk halk müziği, klasik müzik,tasavvuf müzik gibi) haram olduğu kitaplarda yazılıdır.
Dini kitap satanların seçici olması gerekmektedir.Sattıkları kitaplar insanların itikadını bozuyorsa dinden uzaklaştırıyorsa bidat ehlinin kitapları ise vebali çok büyüktür.Çok kitap satmaya, paraya önem vermemelidir.Önemli olan kaynakları insanlara ulaştırmaktır.Ancak günümüzde her türden insanlara rastlamak mümkündür.Doğru olan çalgılı ilahilerin haram ve küfür olduğudur.
İbadetleri çalgıyla yapmak haramdır ve küfürdür buyuruluyor. Bu konuyla ilgili bilgiye İmamı Gazali hazretlerinin (kuddise sirruh) Kimya-i Saadet ve ihya-i ulumiddin kitabında teganni bahsinde anlatıyor.Ayrıca Tam İlmihal saadeti ebediye kitabı teganni ve müzik bahsinde İmamı Gazali hazretlerinin kitaplarından ve diğer ehli sünnet alimlerinden nakillerle ayrıntılı olarak anlatılıyor.Peygamber efendimiz (aleyhissaletü vesselam) Ebu Bekir (radıyallahu anh) ile Medine de bir mahalleden geçerken orada mahalli bir düğün ve ya bayram için toplanmış def çalan kız çocukları kasideler söylüyordu. Ordakiler Efendimizi gördüklerinde Peygamber efendimizi medh-ü sena eden kasideleri def eşliğinde söylemeye başladılar.Bunun üzerine Resulullah Efendimiz aleyhissaletü vesselam uzaktan onlara “Beni söylemeyiniz, beni söylemeyiniz.Beni söylemek ibadettir.Öncekine devam ediniz.“ buyurmuşlardır.İnsan nefsine uyup uymamakta özgürdür.Çalgılı ilahi nefse hoş gelir.Ancak Çalgılı ilahi dinlemek söylemek kim olursa olsun haramdır küfürdür.Çalgısız ilahilerin olduğu web siteler mevcuttur.(www.dinimizislam.com www.osman-unlu.com )
İnsan bilmediği şeyin düşmanıdır. Tabiati gereği en zor terbiye edilen insandır. Çalgı haramdır, meşruiyeti yoktur. Çoğunluğun yaptıkları , söyledikleri ölçü olmaz. İnsan nefsi haram şeylerden zevk alır.Çalgılı ilahi ağlatır, ancak Allahü teala ya yöneltmez. Ehli sünnet alimlerinin kitaplarında çalgılı ilahi dinlemenin, beğenmenin haramdan öte, küfür olduğu yazılıdır.
İlâhilerde Allahü teâlâdan, sevdiklerinden bahsediliyor. Bu ibâdetdir. Çalgı harâmdır. Ama ibâdete sokunca küfr olur.
Bizim vazifemiz anlatmak. Kabûl eder, etmez. Ama dînin emri bu. Adam, (Bizim dedelerimiz, atalarımız günâh mı işledi şimdi?) diyor. Atası öyle olan düşünsün. Demek ki adamın atası öyle idi de, kendine göre onu temize çıkarmaya çalışıyor. Müslümânların ataları öyle değildi. Hele Osmânlı ve Selçuklu döneminde atalarımız, dedelerimiz, Ehl-i sünnetdi. Harâmı biliyor, harâmdan kaçınıyordu. İtikâd edip yapan, günâhkâr olur. Ama (Bu harâm mıdır) diye inkâr eden, kâfir olur. Bazıları, (Çalgılı ilâhi dinlemenin küfür olduğu Kur'ân-ı kerîmde yazıyor mu?) diyor. Her şey Kur'ân-ı kerîmde bildirilmez ki. Ölçüler bildirilmiştir. O ölçülerin bazılarını Peygamber efendimiz “aleyhissalâtü vesselâm” açmış. Geri kalanlarını da bizim anlayacağımız şekilde müctehid âlimler fıkıh kitâplarına yazmışlar ve bildirmişler. Ana hat itibâyle de, (Tazîmi tahkîr, tahkîri tazîm küfürdür, îmânı götürür). Yanî hürmet edilmesi, saygı gösterilmesi gerekeni hafîfe almak, [Allahü teâlânın yasak ettiği çalgıyı onun içine katarsan] îmânı götürür. İmâm-ı Gazâlî hazretleri tegannî ve müzik bahsinde geniş anlatmış. Âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîflerle de izâh etmiş.
İbadet, Allahu Teala' nın emrettikleridir.Çalgıyı nasıl olursa olsun (seslisi, üflemelisi, tellisi) haram etmiştir. Ancak izin verilen davul,bandove mehter takımı gibi harpte ve sulhta lazım olanlar bundan muaf tutulmuştur.Bunlar dışınakilerin hepsi haramdır.Allahu Teala ve peygamber efendimizi anlatmak medhü sena etmek, islamiyetten bahsetmek, bunları şiir ve nesir şeklinde söylemek ibadettir.Şiir şeklinde söylenen de ibadet olup biz bunlara ilahi diyoruz.Çalgı haramdır, dinlenirse günaha girilmiş olur.Ancak ibadet olan ilahiye, haram olan çalgıyı karıştırmak küfür olur buyuruluyor.Bu konu ile ilgili daha geniş bilgi İmamı Gazali rahmetullahi aleyh hazretlerinin kitabında ve Tam İlmihal Saadeti Ebediyye kitabında teganni ve müzik bahsinde anlatılmıştır.
İlâhiye çalgı katınca küfür olur, buyruluyor. Orada isrâr ederse, işlemiş olduklarının hepsi gider tabiî ki. Söyleyen laf olsun diye söylememiş. Onu idrak ederek, anlayarak ifâde etmiş. Onun için çok tehlikelidir. Dikkat etmek gerekir.
Çalgının her nev'i harâmdır. (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye)nin Tegânni ve Müzik bahsinde uzun anlatılmış. İlâhiler çalgı eşliğinde söylenince, ibâdete harâm karıştırılmış olur, bu da, harâmdan öte küfür olur.
Herkes birisine tâbi olacak. Şeytana tâbi olan, nefsine tâbi olan, Allahü teâlâya ve Onun resûlüne tâbi olan, Ehl-i sünnet âlimelerine tâbi olan herkes toprağın altına girecek. Herkes hesâbını verecek. Hadîs-i şerîfde, (El mer’ü mea men ehabbe) buyuruluyor, (Kişi sevdiği ile beraberdir). Kişi sevdiğine itaat eder.
Açık net çalgı harâmdır. Ama çalgı Kur'an-ı kerime, Allahü teâlâyı anlatan kasidelere, ilâhilere sokulacak olursa, harâmdan öbür tarafa geçer. Yani, küfür olur, îmânı giderir.
Çalgısız söylenen dinlenebilir, ama çalgılı ilâhi söyleyenin küfre girme tehlikesi söz konusu olduğundan, böyle bir kimsenin söylediği çalgısız ilâhinin de bir tesiri olmaz. Ondaki zulmet de bulaşabilir.
Çalgı katarak Kuranı Kerim okumak,ilahi söylemek, dinlemek,bunlara itibar etmek, para vermek haramdır,hatta haramdan öte küfürdür buyruluyor. Çünkü ibadete haram karıştırmak, ibadeti haram işleyerek yapmak küfür olur, imanı götürür buyrulmuştur.
Çalgı haramdır.İlahiye çalgı katmak ise küfürdür buyrulmuştur.Yakınlarımıza bu konuyla ilgili bilgi verirken yaşça büyüğümüz olanlara karşı tavırlarımızda hoşgörülü olmak, uygun zamanda söylemek efdaldir. Çokça dua etmelidir.
Dili ne olursa olsun eğer ilahi çalgıyla okunmuş ise haramdan öte küfürdür.Yabancı olup olmaması caiz olmaz.İnsan nefsine haramlarda hoş gelir.Mühim olan bu haramlardan Allahü Teala’nın rızası için sakınmaktır.
(Se'âdet-i Ebediyye)de çok güzel izâh edilmiştir. İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin, (Kimyâ-i se’âdet)inden alarak bildirilmiştir. Harâmdan öte, küfre götürür.
Mezhebsizlerin kitâplarını okuyunca netice böyle olur. Kutlu doğum haftasında, güyâ Peygamber efendimizin doğumunu kutluyorlar. Peygamber efendimizin yasak ettiği [sazlar, cümbüşler] her türlü melanet orada var.
Harâm demiyoruz, küfürdür. Çünkü böyle yazıyor. Çalgının kendisi harâmdır. İbâdete dâhil edilirse, küfür olur. Bu konuda, (Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye)nin tegannî bahsi var. Orada uzun bilgiler verilmiştir.
Aynıdır, değişmez. Bunu radyo da, televizyon da iletse, yine aynıdır.
Cep telefonu, bilgisayar, radyo, televizyon, bunların kendileri çalgı âleti olarak imal edilmiyor. Fakat bunlar çalgı âleti hâline dönüştürülebilir. Bunlara müzik yüklenip, dinlenirse çalgı âleti olur.
Cep telefonu, bilgisayar, radyo, televizyon, bunların kendileri çalgı âleti olarak imal edilmiyor. Fakat bunlar çalgı âleti hâline dönüştürülebilir. Bunlara müzik yüklenip, dinlenirse çalgı âleti olur.
İhlas samimiyettir, inanarak yapmak demektir.Ancak yapılan işin faydalı olması için doğru ile yanlışı ayırt etmek lazımdır. Allahü Teala hak ile batını dünyada karıştırmıştır.Bunların içinden doğruyu bulmak Allahü Teala’nın lütfuyle mümkündür.Doğruyu bulmak için Allahu Teala’ya dua etmelidir, araştırmalıdır.Allahu Teala’nın bu konuda vaadi kesin olarak bildirilmiştir.Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselam çalgıyı ve çalgılı ilahiyi yasaklamışken ve çalgının haram, çalgılı ilahinin küfür olduğu biliniyorken bu tarz programlarda bu tarz uygulamalar yapmak caiz olmaz.
Davul ve defe düğünlerde(düğün olduğunu duyurmak için) ve bayramlarda izin verilmiştir.Mehter takımı ve bandoları sulhta ve harpte kullanılabilir.Ancak bunun dışında çalgı fıkıh kitaplarında anlatılanlara göre hangi şekliyle olursa olsun haramdır. İzin verilmiş demek yapmak lazım demek değildir. Çalgıyı ilahilere katmak haramdan öte küfre girmektedir.Bu gibi haramlardan elde edilen para haramdır.Haramdan geldiği kesin olarak bilinen para ile hayır yapmanın küfür olduğu fıkıh kitaplarında yazılıdır.Haram olduğu bilinen bir şeye verilen para da haramdır. Haram işlerle meşgul olan kimselerin yaptığı işe güzel demek, yaptığı işi beğenmek küfre götürür.Bu konularda konuşurken dikkat etmek lazımdır.
Dizi ve programlar, çalgı ve uygunsuz görüntüler içeriyorsa seyretmek uygun olmaz.
Demek ki, bu kitabı yazan mezhebsizin biri. (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye)nin, (Tegannî ve Müzik) bahsinde bu konu çok uzun anlatılıyor. Her türlü çalgı, kaval dâhil, bunların çalınması harâmdır, günâhdır. Hatta hanefi mezhebinin temel fıkh kitâblarından olan İbni Âbidîn de, (Bir odada çalgı âleti bulunursa, o odada kılınan namaz mekrûhdur) buyruluyor. Bu, dînimizin bildirdiği hükümdür, değişmez.
Helâl ve mubâh olan şeylerde, kadınların kendi aralarında eğlenmesine dînimiz zaten izin vermiştir. Dînimizin izin verdiği şeyler günâh olmaz. İzin verilen şeyi yapana, (Sen günâha girdin, yanlış yaptın) denmez. Bir şeyin azîmeti vardır, ruhsatı vardır. Ruhsatla amel edenleri de aynı şekilde Rabbimiz medh-u senâ ediyor. Dolayısıyla, hacca gidip gelen bir kadının da, kadınlar arasında çalgılı olmamak kaydı şartıyla, [meselâ düğünlerde sadece zilsiz defle] eğlenmelerine dînimiz izin vermiştir.
Tgrt Fm'de çalgı, müzik âleti çalındığı zaman helâl mi olur? Hayır. Tgrt'ye helâl, başkalarına harâm denmez. Hiçbir zaman değişmez. Tgrt Fm'de bunlar çalınıyor diye bunlar dinlenmez. Onu yapanlar hesâbını âhirette kendileri verecekler. Onun ayrı bir husûsiyeti var, o mesûliyeti onlar taşıyor.
Def dâhil, diğer çalgıların da hiçbirisi câiz değildir. Hatta ilâhilere çalgı karıştırmak îmânı tehlikeye sokar. Düğünlerde davula, defe izin verilmiş, ama ilâhilerde câiz değildir.
Yok. Çünkü kaynaklar Ehl-i sünnet âlimlerinin kaynakları değildir. Öyle bir sistem kurulmuş, dolayısıyla buradan yetişen çocuk ne olacak ki? Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâplarından başkasına itibâr etmemelidir.
Fısk meclislerinde, biraz da Kur'an dinleyelim, ilâhi dinleyelim demek uygun olmaz. Eğer lâf anlayabilecek birisi ise, elbette ikaz edilir.
Kadınların kendi aralarında çalgısız ilahi söylemesi caizdir. Kadınların söylediklerini erkeğin dinlemesi caiz değildir.
Hayvanlara içki de, müzik de harâm değildir. Hayvanlar bunlardan mesûl değildir.
Fon eşliğinde yapılması uygun değildir. Bir de, davet edilen misafirler arasında erkekler de gelecek. Caiz değildir.
Çalgının her nevi yasak edilmiş. İmâm-ı Gazâlî hazretleri de uzun bildirmiş. Harâm olan bir şeyle meşgul olmak ve bu yoldan elde edilen kazanç da insanı felâkete götürür. Allahü teâlâ herkese irâde vermiştir. Rızık da ezelde takdir edilmiştir. Kişinin irâdesine, tercihine bırakılmıştır. Harâmdan tercih ederse, cenâb-ı Hak harâmdan gönderir. Helâlden tercih ederse, helâlden gönderir. Dolayısıyla harâm olan bir şeyi yaparak meşhur olmak ve bu şekilde para kazanmak gayr-i meşrû diye kitâplarda bildirilmiş.
Şartlar uygunsa dinlenebilir.
Bu konuda, imâm-ı Gazâlî hazretlerinin (İhyâ-ül-ulûmiddîn) kitâbında ve (Kimyâ-i se’âdet) kitâbında tegannî ve müzik bahsi var. Ayrıca (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye) kitâbında da tegannî ve müzik bahsi var. Çok geniş ve uzun anlatılmış. Hadîs-i şerîflerde bildiriliyor. Çalgıların hepsinin ismi mizmârdır ve bunların hepsi yasak edilmiştir. Harâmdır.
(Tam ilmihâl Se'âdet-i Ebediyye)de, Tegannî ve Müzik bahsi var. (Kimyâ-i se’âdet)den alınmıştır. Çalgının her nev’inin harâm olduğu delilleri ile, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerle bildirilmiştir.
Evet, çalgının her nev'i harâmdır. Ancak defe, davula düğünlerde izin verilmiştir. İzin verildiği için günâh olmuyor.
Dînî konularda bizim görüşümüz, yorumumuz olmaz. Dînimiz, çalgı aletlerinin her nev’ini haram ve yasak etmiştir. Ancak mehter, bando takımı gibi, harb, sulh zamanında bunlar caizdir. Düğünlerde def, davula da izin verilmiştir. Diğer çalgı aletlerine ne şekilde olursa olsun izin verilmemiştir. Hicâz makâmı gibi makâm ile bir kasîdeyi, bir şiiri çalgısız olarak söylemekte bir mahzur yoktur. İlâhileri de ezgili şekilde bu makâmlara uydurarak söylemekte bir mahzur yoktur.
Harâmla tedâvî olmasının, istisnâsı olur. Meselâ bir kimse hastalandı. Tabîb-i müslim-i hâzık, (Bunun tedâvîsî alkol) dedi. O kimseye o alkolün harâm düğümü çözülür. Böyle bir durum söz konusu ise, onu da tabîb-i müslim-i hâzık bilir. Bunun sözü ile hareket edilir, başkalarının sözü ile değil.
Tasavvuf müziği sonradan [bidat ehli tarafından] uydurulmuştur.
Tayyib olan, helâl olan, harâm olan kazançlar bildirilmiş. Fıkıh, ilmihâl kitâplarındaki yazılı olan esastır. Nelerin harâm olduğu açık net bir şekilde bildirilmiş.
Orada sadece nakil yapılmış, ama izâh yapılmamış. (Dinleyenlerin işlediği günâha biz karışmayız) demektir. Yoksa, (Biz dinlemeyiz, ama başkasının dinlemesine karışmayız) demek değildir.
Şarkı veyâ türkü sözü uygun ise, çalgısız olarak dinlemek câizdir. Canı sıkılan kimse mırıldanabilir, ezgili bir şekilde söyleyebilir. Buna ruhsat, izin verilmiştir.
Tegânni ve müzik bahsinde âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler zikrediliyor.
Olur tabii. Fabrikanın kuralları geçerlidir. Siz ona mâni olamazsınız. Siz ondan korunmak için çâreler ararsınız.
Filmin içeriği uygunsa izlenebilir. Müzik ise haramdır, hiç bir zaman dinlemek caiz değildir.