Enver abim Güzelşehir’deki evlerine, huzurpınarına hizmet eden arkadaşları yatsı namazına davet ettiklerinde, buyurdular ki;
-16-
Öyle bir Peygamber ki, gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin üstünü, Allahü tealanın sevgilisi. Böyle bir Muhammed aleyhisselamın müteselsilen talebesiyim. Çünki, benim yolum Ona gidiyor. Yüce Allahın kulu olmak, kölesi olmak, böyle bir Peygamberin talebesi olmak, vallahi yeter diyor. Kâdı Iyad hazretleri böyle bir zât. Ayaklarınızı basarken nereye bastığınızı bilin. Hele bindörtyüz sene sonra bulutlar bize az gelmeli! Sonra nereye gideceksin, dediler. Süleyman bin Cezuli hazretleri dedim. Peki dedi, gittik. Süleyman bin Cezuli, Delail-ül Hayrat kitabını yazan mübarek bir zât. Nasıl olsa bekliyor diye bin tane salevat-ı şerife okudum, ruhuna hediye ettim. Kâbe-i muazzamayı hiç görmedim, Cenab-ı Peygamberi ‘sallallahü aleyhi ve sellem’ hiç ziyaret etmedim. Lütfen efendim, beni gönderin, dedim. O sene ömre nasip oldu.