Enver abim buyurdular ki;
Hocamız bana birgün buyurdular ki; eğer size biri gelse müracaat etse, dese ki acaba hocanızın yolu nedir? Yani siz kimsiniz, nesiniz diye birisi size bir sual sorarsa cevabında dersiniz ki, alırsınız bizim bu, din adamının din düşmanlığı kitabını, onun 45. maddesi var, onu okursunuz, buyurdular. Çünkü Seâdet-i Ebediyyeyi baştan sona okumaya zaman lazım, imkan lazım, çok zor anlayabilmesi için. Ama bu 45.madde bizim yolumuzun esasıdır, buyurdular. Burada Muhammed Masum Hazretlerinin 2.cild 110.Mektûbunda nasihatleri var. Bütün abiler okusunlar, demek ki Hocamız bizden böyle olmamızı istiyormuş desin, bitsin bu iş. Kur’an-ı kerimi okuyan, İlmihali okuyan, küçük kitâblarımızı ve Mektûbâtı okuyan büyük devlete kavuşmuştur. Başka şeye ihitiyaç yoktur. Hatta başka bir şey okumak belki de zararlı olur. Çünki en azından daha fâidelı bir işin yapılmasına engel teşkil eder. Ne lüzum var. Seâdet-i Ebediyyeyi okuyan âlim olur, buyurdu Hocamız. Bir ömür törpüsü çünki. 1956 senesinden beri yazılan ve hâlâ ilavesi yapılan bir kitâb. Ömür sermayesi. Mektûbât için Efendi Hazretleri buyuruyorlar; Allahın kitabından ve Resulullahın sünnetinden sonra en kıymetli kitâb Mektûbâttır. Çünki İmam-ı Rabbani Hazretleri Müceddid-i Elfi Sanidir, İmam-ı Rabbani Hazretleri gibi İslâmiyeti bid’atlerden temizleyen, sünnet-i seniyyeyi aslı gibi meydana çıkaran bir başka âlim gelmemiş. Kaç yerde İmam-ı Rabbani Hazretleri buyuruyorlar ki; bizim yolumuzun esası sünnete yapışmak, bid’atten sakınmaktır. Sünnet islamiyettir, bid’atler de sonradan dine sokulan uydurmalardır. Bunlardan sakınan ve sünnete yapışan bizim yolumuzdadır.