Enver Abim buyurdular ki;
Hazret-i Ali ‘kerremallahü vecheh’; Kim bana bir harf öğretirse, ona köle olurum. Dine ait bir mesele olursa, ben ona köle olurum, buyuruyor. Üzerimizde o kadar hak var. Mübarekler sadece dini mesele değil, imanı öğrettiler. Mübarekler buyurdular ki; Ne yaparsa yapsın, ne yazarsa yazsın, Cennetin kapısında Ehl-i sünnet itikadı olacaktır. Bu imanda, bu itikatta olanlar, içeri girecekler. Bid’at ehli, küfür ehli, giremeyecek. Mübarekler ‘kuddise sirruh’ buyurdular ki; Bize bir adım yaklaşana, biz bin adım yaklaşırız. Yani biraz seveni, biz bin kat daha çok severiz. Dolayısıyla; kurtulmak, bu bağlılığa, bu samimiyete, bu birliğe, Mübareklerin vasiyetine uymaya bağlıdır. Onlar güneş gibi her şeyi bildirdiler, meçhul ve mefhum hiçbir şey bırakmadılar. Mübarekler; Asrımızın mürşid-i kâmili Tam İlmihal Seadet-i Ebediyyedir, mürşidlerin kelamıdır, buyurdular. İlmihalin nesi noksan? Ömrüm onunla geçti, buyurdular.
ali zeki osmanağaoğlu