Enver abim buyurdular ki;
Allahü teala rahmet eylesin inşallah, mübarek Hocamız “kuddise sirruh”; Mahşer Ortadoğu’da olacak. Ama böyle engebeli, dağlık değil, her taraf düz olacak, buyurdular. Bir tek ağaç olmayacak, hiç gölge yok. Yer, toprak değil; beton. Çıplak insanlar, sıcaklık son derece çok. Güneş alçaklara kadar inmiş. Allah muhafaza eylesin, azap çok büyük. Mahşer azabı. Hatta oradakiler feryat edecekler, ya Rabbi, kaldır bu azabı üzerimizden. Cennetse Cennet, Cehennemse Cehennem, artık dayanamıyoruz, diyecekler. O vaziyette, ellibin ahıret senesi. Ahırette bir gün, dünyanın bin senesi. Böyle bir azabı düşünün! Böyle bir azapta iki büyük müjde var. Birincisi; genç yaşta tövbe edip, namaz kılanlar için. İkincisi; bu büyükleri sevenler için. Mevlana Hâlid-i Bağdadi hazretleri buyuruyorlar ki; Bu müddet, Arşın altında gölgede iki rekat namaz kılacak kadar devam edecektir. Müslümanlar, Allahü Ekber deyip namaza duracaklar, selam verdikleri zaman mahşer bitecek. Bir üçüncü daha var. Yalnız o, hadis-i şerif. Peygamberimiz ‘aleyhissalatü vesselam’ buyuruyorlar ki; Herhangi bir mü’min, herhangi bir mü’minin simasına, yüzüne, sevgi ve muhabbetle bakarsa, Arşın altında gölgelenecektir. Azap yok! Bu bize yeter. Değer yani! Mahşer felaket; ama genç yaşta tövbe edenler, mü’mine muhabbetle nazar edenler, sevgi ve muhabbetle müslümanın yüzüne bakanlar, onlar Arşın altında gölgeleneceklerdir. Ne kadar? Mevlana Hâlid hazretleri buyuruyorlar ki; İki rekat namaz kılacak kadar. Onun için, namaz kılmamaktan Allah muhafaza etsin. Ölüm bir tarafta, namaz bir tarafta. Namaz var, hayat var; namaz yok, hayat yok. Namaz kılanlar, Arşın altında iki rekat kılacaklardır. Ehl-i sünnet itikadında olup da namaz kılanlar, iki rekat namaz kılacaklar, selam verdikleri zaman, mahşer kalkacak, bitecektir.
ali zeki osmanağaoğlu