Enver abim buyurdular ki;
Mübarekler buyurdular ki; Mürşid-i kâmil gerçek bir hocadır. Nasıl ki doğan çocuğu, annesi babası ihtimamla büyütüyorsa, gerçek bir hoca da, kendisine talebe olan müslümanı, gerçek bir anne baba gibi ahırete hazırlar. Hatalarını görmez, birden bire her şeyi söylemez, azar azar, sohbetle yetiştire yetiştire önemli bir seviye kaydeder. Neticede, biz mübareklere ilk gittiğimiz zaman, bize ne abdesti anlattılar, ne guslü anlattılar, ne namazı! Hiçbir şey söylemediler, sadece Mektûbat okudular. İmam-ı Rabbani hazretlerinden, Efendi hazretlerinden bahsettiler. Yani, daha ziyade o çocuğun hazırlık safhası gibi bizi hazırladılar. Ama ondan sonra içimize düşen o ateşle biz, kendimiz abdest almaya, bütün islamiyetin şartlarını ciğerimizden isteyerek, inanarak yerine getirmeye çalıştık. Niçin hoca çocukları bu şekide dindar olamıyorlar; çünki, daha bu çocuk, yeni yeni gelişirken, sevgiden ziyade korku ile yetiştiriyorlar. Korkunun hiç bir faydası yok. Burada biraz korkar, öbür tarafta azar, kudurur. O halde, ilmin aslını öğrenmek lazım. Bu ilmin de aslı; sevgi ve muhabbettir, çünki insan sevdiğini dinler, sevmediğini dinlemez.
ali zeki osmanağaoğlu