Enver abim bir Ramazan-ı şerif günü buyurdular ki;
Beş vakit namaz, her namaz arası ortalama üç saat. Cenab-ı Allah meleklere emir vermiş ki, soldaki meleğe, bu kulum günah işlerse üç saat yazma, diye. Çünki âyet-i kerime var. Cenab-ı Hak Kuran-ı kerim’de buyuruyor ki; Yaptığınız bir iyilik, sizin işlediğiniz bir günahı yok eder. Cenab-ı Peygamberin huzuruna, bir gün bir genç geldi, dedi ki; Ben bir günah işledim, bana ceza ver. Resulullah efendimiz hiç cevap vermedi. Bir ara yine geldi, ben bir suç işledim, arz edeyim, bana cezamı ver. Hiç cevap vermedi. Kamet getirildi, hep beraber namazı da kıldılar. Dedi, ya Resulallah, ben size bir şey arz ediyorum. Cenab-ı peygamber buyurdu ki, sen bizimle beraber namaz kıldın mı? Kıldım dedi. Bu âyet-i kerimeyi okudu. En büyük iyilik namaz, dedi. Yani, namaz kıldığın halde, sen hâlâ günahından mı bahsediyorsun. Dolayısıyla namaz, hani var ya hadis-i şerifte; Bir; Namaz, evinin önünden geçen bir nehir gibidir. Günde beş defa ona girince kir kalır mı? İki; Cuma, haftalık günahları affettiren bir sebep. Olur ya, çok birikmiş olabilir, Ramazan-ı şerif var, genel af var. Bu arada kandiller var. Allahü teala, iki tane yapılan iyiliğin sevabını bildirmemiş kullarına. Yani, iki tane sevap var ki, miktarını bildirmemiş Allahü teala. Kim bilir ne hikmeti var. Öbür tarafta miktarı belli olmadığı için, ne kadar açık varsa belki o açıkları kapatacak. Bir, Ramazan-ı şerif orucu, sevabı çok ama miktarı belli değil. Her ibadetin karşılığında bir sevap miktarı belirtilir. İki; mümine yemek yedirmek. Ya abiler boş durmayın ne olur, çağırın birbirinizi, yemek yedirin…
ali zeki osmanağaoğlu