Enver abim buyurdular ki;
Bazen sabah, böyle kendi kendime düşünüyorum; Ya Rabbi, dünyada milyarlarca insanı sen besliyorsun, onları dünyaya sen getiriyorsun ve onlar gece gündüz sana isyan ve küfr halinde, halbuki bu isyan ve küfrün neticesinde, hem dünyada sürünüyorlar hem de sonsuz cehennemde yanacak bunlar. İnsan abdest alırken, hani bazen musluğu ayarlayamıyorsun. Allah korusun, biraz daha fazla dur, dayanamazsın. Bu ateş var. Onun için, yangını söndürmek kadar güzel şey olamaz, ortalık yanıyor. İki türlü ateş var. Bir; imansızlarda küfr ateşi, imanlılarda da cehil ateşi. İşte bu da beter. Efendim cehil nedir ? Adam doksan sene ibâdet eder, bir kelime-i küfr ağzından çıkar, kâfir olur gider Allah korusun. Bunun için, bu dinin temeli ilmdir. İman eder etmez ilk emr, oku.
Yurt dışına kitap göndermek, çok pahalı. On beş bin kitap Allah için bedava gitmiş. Kitap basılmış, paket yapılmış, pulu da yapıştırılmış. Hizmet bu. Yani, laf üretmek değil, amel etmek. Hatta, bilip de yapmayan vebal altında. Çünki, ilm öğrenmek, yapmak içindir. Öğrendiğim zaman, ben müslümanım, başkasına öğretmek mahkumiyetim vardır, mecburiyetim vardır. Tebliğdir, bir an evvel anlatmak lazımdır. Kim bunu yapmazsa, hele hele öğrendikten sonra büyük vebal altında kalır. Bilmeseydi eh bir derece, bildi; yapması lazımdır. Yoksa, insanlar âlim desinler diye, ulema desinler diye, mübarek desinler diye olursa, bunlar hepsi boş şeyler. Çünki, güzel bir hikaye var, Gülistan’da diyor ki, “Ahirette, kimin için çalıştıysan git ücretini de ondan iste, denilecek. Ahmet için çalışıp da gidip Mehmet’ten para istemesin diyor.
ali zeki osmanağaoğlu