Enver abim buyurdular ki;
Mübârekler buyurdular ki; Bize bir adım yaklaşana, biz bin adım yaklaşırız. Serhend’den dönerken arabada, kardeşim, siz İmâm-ı Rabbânî hazretlerinden dua ederek ne istediniz, buyurdular. Ben dua etmedim, dedim. İnsan buralara gelir de, dua etmez mi, buyurdular. Ben sâdece siz dua ederken âmîn dedim, dedim. Çok isâbetli yapmışsınız kardeşim, buyurdular.
Aklı, fikri, bilgisi, insanın neyi varsa, temâmını Allahü teâlâ vermekdedir. Allahü teâlâ insanın aklını alsa, çocuklar deli diye bu insanı taşlamaya başlar. Mübârek Hocamız buyurdular ki; Bu emânetler kullanıcıya göre ikiye ayrılır. Demek ki, insanın aklı, gözü, kulağı, eli, malı, neyi varsa, âhirete uygun kullansın diye kendisine verilmişdir. O hâlde, kullanma bakımından mal da iki türlüdür. Ya hayrlı maldır, ya hayırsız maldır. Hayrlı mal; bu emânetleri verenin rızâsına uygun olarak kullanılandır. Bu emânete ihânet eder, bunu uygun kullanmazsanız, elinizden alınır.
ali zeki osmanağaoğlu