Enver abim buyurdular ki;
Bir gün Abdülhakim Arvasi hazretleri hastalanmış. Bir doktor getirmişler. Doktora, otur da biraz hasbihâl edelim, sonra muâyeneni yaparsın, demiş. Efendi hazretleri doktora güzelce bir anatomi dersi vermiş. Adam bakmış, bakmış; Efendim, siz bunları nereden biliyorsunuz? Bizim ders kitâblarımız var, bizim işimiz bu zâten. Siz bir din adamısınız, din hocasısınız. Bunların hepsi tıpla ilgili bilgiler. Siz bunları nereden biliyorsunuz, demiş. Efendi Hazretleri Doktora; ellibin cild kitâb okudum, bunların içerisinde anatomi de vardı, buyurmuş.
Mübârekler buyurdular ki; Cömertlik, cebdeki parayı vermek değildir. Cömertlik, Allah rızâsı için verilendir. Vermiş olmak için vermek, sâdece karşısındakini sevindirir. Yalnız cenab-ı Hakkın rızâsı için vermek çok iyidir.
Mübârekler buyurdular ki; İstişare, sebebe yapışmakdır. Sebebe yapışmak mutlaka lâzım. İşte en iyi sebeblerden biri de, istişare etmekdir.
ali zeki osmanağaoğlu