Enver abim bazan; “Sohbet için gelen arkadaşlarından bazılarını getir, bir de ben sohbet edeyim onlarla” buyururlardı. Böyle özel günlerde hakiki bayram havası yaşanırdı. Böyle topluca gidildiği birgün; Enver abim buyurdular ki;
“İmam-ı Rabbani müceddidi elfi sani şeyh Ahmed Faruki Serhendi hazretleri, ikiyüzonüçüncü mektupta buyuruyor ki; Bütün vaazların, nasihatlerin özü, en kıymetlisi, bir şeydir; o da bir Allah adamına rastlamaktır. Nasıl ki Eshab-ı kiram “aleyhimürrıdvan” Peygamber efendimize rastladılar, Eshab-ı kiram oldular; bir Allah adamını seven, bir Allah adamını tanıyan, bir Allah adamına inanan, bir Allah adamının yolunu takip eden, aynı, Eshab-ı kiramın Peygamber efendimize kavuştuğu gibi büyük nimete, büyük devlete kavuşmuş olur. Onun için, bu büyükler inkar edilmediği müddetçe, gerek yazılarında gerekse sözlerinde en ufak bir şüphe olmadığı müddetçe, o mü’minin kurtulmama ihtimali yoktur. Efendi hazretleri buyurmuşlar ki; Bir mü’min islamiyyetin tamamını öğrense, tamamı ile amel etse, bunun kurtulmak ihtimali vardır. Ama bir Allah adamına peki diyenin, bir Allah adamına rastlayanın, yaptığı kusurlara rağmen, kurtulmamak ihtimali yoktur. Ne mutluyuz ki, Cenab-ı Hak bizlere, Cennete giden otobanı nasip etti. İnsan bu büyüklere kavuştuktan sonra, gerek maddi gerek manevi ne varsa, hep onlara aittir.