Enver abim buyurdular ki;
Bir hadis-i şerif var. Allah rahmet eylesin, cenab-ı Hak şefaatlerine nail eylesin, bunu mübarek Hocamız da anlatmışlardı. Mübarekler buyurdular ki; Efendim, bir hadis-i şerif var. Peygamberimiz ‘sallallahü aleyhi ve sellem’ buyuruyorlar ki; Men. Men demek, şol kimse, demektir. Men hadime hudime. Bir müslüman, bir din kardeşine hizmet etti, mutlak hizmet görür. O söyledi, doğru söyledi. Cenab-ı Peygamber ‘aleyhissalatü vesselam’ buyuruyor ki; Kime siz bir iyilik yaparsanız, mutlak inanın ki, size birisi bir iyilik yapacaktır. Mübarekler buyurdular ki; Peki efendim, bir mü’mine yapılacak en büyük iyilik ne olabilir? Kitap vermekten sonra, birincisi; ya Rabbi, bu mü’mini afv-ı mağfiret eyle, diye dua etmektir. Çünki, afva uğramazsa, mahvolur. Peki, afv edilmesi için nasıl dua edeceğiz? Efendim, bir dua var, bu duayı kim okursa, Adem ‘aleyhisselamdan’ itibaren o güne kadar vefat etmiş ne kadar mü’min, mü’minat varsa, hepsi onun da afv-ı mağfireti için, dua ederler. Nedir o? Rabbenağfirli veli valideyye veli üstaziyye velil mü’minine vel mü’minat vel müslimine vel müslimat el ahya-i minhüm vel emvat. Ya Rabbi, beni afv-ı mağfiret eyle. Annemi, babamı afv et. Hocalarımı afv et. İster hayatta, ister vefat etmiş olsun, ne kadar müslüman varsa, onların da hepsini afv et. Onlar da, ya Rabbi, afv-ı mağfiretimiz için bu mü’min nasıl bize dua ettiyse, ya Rabbi, sen de onu afv et, derlermiş…
ali zeki osmanağaoğlu