Enver abiler buyurdular ki;
Bir gün Mübarekler; kardeşim siz nasıl çalışıyorsunuz, buyurdular. Ben de, efendim arkadaşlara görev veriyoruz, bu arkadaşlar benden daha kabiliyetlidir, daha ihlaslıdır deyip dua da ediyoruz. Yani, işi sahiplenmiyoruz dedim. Bu, Hocamızın o kadar hoşuna gitti ki. Hatta arabcasını okudular. Şöyle, eğer siz bu şekilde sahiplenmezseniz, herkes de o işe sahip çıkar. Ama benim işimdir derseniz; herkes, bu sana mübarek olsun derler.
Mübarekler, mıknatısı bir yere koyduğunuz vakit saman çöpünü çekmez, buyurdular. Mıknatıs metal parçalarını, cevheri çeker. Onun için mübarekler buyurdular ki, bu kitapları bol bol dağıtın, her tarafa verin. Zannetmeyin ki bu kitapları her alan kurtulacak. Bazıları yırtacaklar, bazıları da okuyacaklardır. Bu kitaplar sanki bir mıknatıstır. Cevheri olanlar buna yapışır. Biz kimlerin kurtulacağını bilemeyiz. Bu mıknatıs, kurtulacak olanları seçer.