Enver abiler buyurdular ki;
Bir mübarek zâtı talebeleri ziyarete gitmişler. Hoca efendinin dili tutulmuş, kesinlikle konuşamıyormuş. Hocam, hayırdır inşallah, ne oldu, demişler. İçinizde bir yabancı var, ruhum sıkıldı, çıksın dışarıya, demiş. Sekiz-on kişi, zaten herkes birbirini tanıyormuş. Yani yabancı yok. Ama buyurmuş ki; İçinizde bir yabancı var, ruhum sıkıldı, çıksın dışarıya. En sonunda bir tanesi, efendim, benim ceketim yoktu. Buraya ceketsiz girmek istemedim, yolda uygun olmayan bir arkadaşın ceketini aldım, geldim. Bu olabilir mi, demiş. Çıkar onu çabuk, demiş. Çıkarmış ve mübarek zât bir ferahlamış ve konuşmaya başlamış. Bu kadar etkili! Efendi hazretleri ‘kuddise sirruh’ buyurmuşlar ki; Bir yahudi, imam-ı Gazali hazretlerinin İhya-ul Ulum kitabının sayfalarını sevgiyle, muhabbetle çevirse, en sonunda imana gelmek ihtimali vardır. Bir mü’min, bir mürtedin, bir kafirin, bir Allah, Peygamber düşmanının kitabının sayfalarını muhabbetle çevirse, en sonunda küfre girmek tehlikesi vardır. Çünki, o şeyin içindeki habis kokular, kalbi karartır. Kararan kalp, felakete gider. Cenab-ı Hak şefaatlerine nail eylesin, mübarek Hocamız buyurdular ki; Efendim, feyz kaynağı, menbağı, yani Allahü tealanın sevgisinin kaynağı, cenab-ı Peygamberdir “aleyhissalatü vesselam”. Peygamberler o deryadan, birer katre alarak, peygamberlik makamına eriştiler. Kıyamete kadar gelecek bütün müslümanlar, evliyalar, hep o kaynaktan aldıkları ile kurtulabilirler. Peki O nereden aldı? Cenab-ı Hak verdi. O kaynaktan feyz almak, istifade etmek için, dört-beş şart vardır. O şartlar oluşmazsa, insan istifade edemez. Mesela, cenab-ı Peygamberi gördükleri halde, kâfirler zinhar alamaz. Ebu cehil ve Ebu leheb çok gördüler; ama alamadılar. Çünki, muhabbetle aralarında muazzam bir duvar vardı. O halde kâfir, cenab-ı Peygamberin feyzinden veyahut da müslümanların sevgisinden, duasından, nasibini alamaz. İki, bid’at ehli hiç alamaz. Zaten inkar ediyorlar. Şefaat ya Resulallah demek, şirk diyorlar. Bu nasıl cenab-ı Peygamberin şefaatine kavuşsun veyahut da feyzini alsın? Bu, imkansızdır. Üç, haram işlemeyi âdet haline getirenler. Haram işlemekten zevk alıyor, bir de umursamıyor. Bunlar alamaz. Namaz kılmıyor. Olur mu öyle şey!