Enver abiler buyurdular ki;
Mübarekler; bu büyükler kalb casusudur, buyurdular. Bunlar üç şekilde avını yakalar: 1.Evine çağırır veya birine çağırttırır. Nitekim İsmail Silleli adında bir abi vardı, Allah rahmet eylesin. Mübarekler Kuleli Askeri Lisesindeyken İsmail Silleli abiye, şu sınıftan Enver, şu sınıftan Zeki’yi al eve getir buyurmuşlar. Bir gün Hocamıza; Efendim, bu kadar kalabalık talebe içinden bizi nasıl seçip de evinize çağırdınız dedim. Kardeşim, bir hadis-i şerif var. Peygamberimiz “aleyhissalatü vesselam” buyuruyor ki, “Siz müminlerin basiret gözünden, kalb gözünden sakının. Onlar Allah’ın nuruyla bakar, sizin kalbinizi okurlar”. Ya efendim, buna basiret derler, sizi tebrik ederim, dediler. Ne büyük nimet, mübarekler sevdi mi, Efendi hazretleri de seviyor, Seyyid Fehim hazretleri de seviyor, ta Peygamberimize “aleyhissalatü vesselam” kadar bu ulaşıyor demektir. Biz de sizi sevdik. 2.Kalb casusları kitap verirler. 3.Ona kitap verdirirler. İşte bütün arkadaşların bunu yapması lazımdır. Yapamıyorsa başkasına destek vererek iştirak edecektir. Neticede kalbinde Allahü tealanın yoluna hizmet aşkı varsa hizmet etmeye mutlaka bir yol bulunur.