Enver abim huzurpınarı ekibimizden bazı arkadaşlarımıza buyurdular ki;
-3-
Paranı istediğin yerde kullan. Ama hesabını vereceksin. Hiç kimsenin şerefi, ne çok malıyla, ne çok parasıyla, ne çok dairesiyle, bilmem nesiyle ölçülmez. İnsanın haysiyet ve şerefi takva iledir. İbâdet iledir. Haramlardan sakınmak iledir. Hizmet yapmak iledir.
Ankara’da arkadaşlar bizim tesislerde böyle güzel bir cami yapmışlar, Cuma namazına oraya gittim. Cuma namazından sonra arkadaşlara bir kaç şey söyleyeyim bari dedim. Dertleştiğimiz gibi. Orada şunu söyledim arkadaşlara, çok hoş oldu. İnsanlara kıymet veren kıymetsizdir. Allahü teâlânın kıymet verdiğine kıymet veren kıymetlidir. İnsanların kıymet verdiğine kıymet veren kıymetsizdir. İnsanın ne kıymeti vardır ki? Allahü teâlânın kıymet verdiğine kıymet veren elbette kıymetlidir. Allahü teâlâ neye kıymet verir? Güzel geçinmeye mesela. Allahü teâlâ neye kıymet veriyor, namaz kılmaya mesela. Allahü teâlâ neye kıymet veriyor, çalışmaya kıymet veriyor. Allahü teâlâ çalışanı sever. Allahü teâlâ neye kıymet veriyor, güler yüzlü tatlı dilli olmaya. Ona kıymet veren kıymetlidir. Yoksa senin bankada şu kadar paran var, benim şu kadar arabam var bunun ne faydası var. Çünki şimdi insanların tek değer ölçüsü, mesleği nedir? Hangi fakülteyi bitirmiştir? Hangi dairede çalışıyor? Öyle mi? Ne kadar maaşı var? Evi var mı? Kirada mı? Neden bunu söylüyorum? Evlilikte bunlar aranıyor. Ona da sinir oluyorum. Yani Allahü teâlâya itimadı, Allahü teâlâya tevekkülü bırakıyor, üç beş tane bez parçasına, üç beş tane bilmem neye bel bağlıyor, ona güveniyor. İşte insan neye güvenirse, onun etkisindedir. Allahü teâlâya güvenen, Allahü teâlâdan beklesin. Mala, mülke, etikete güvenen, ondan o kadar hayır görsün. O kadar.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu