Enver abim buyurdular ki;
-44-
Şah-ı Nakşibend hazretlerinin bir talebesi varmış. Hocasından nefsin kötülüklerini dinleye dinleye birgün dağın kenarına, tenha bir yere gidip; nefsim nedir senden çektiklerim diye, kendi kafasına vuruyor, kendisini dövüyormuş. Oraya mübarek bir zat gelmiş; Ne yapıyorsun evladım deyince, nefsi yüzünden kendisine eziyet ettiğini söylüyor. O zat, o zaman buyuruyor ki; “Evladım nefsin sana değil Allah’a düşman, Peygambere düşman, dine düşman. Sen eğer nefsine düşmanlık edeceksen onun yolu var. Nefsin seni nereden aldatıyorsa sen ona oradan vur. Evvela sen, düşmanın, nereden saldıracağına bak, sonra da tedbirini al. Dinini öğren ki, onun düşmanlığından sakın. Sen sağına soluna vurmakla, onu daha çok güldürüyorsun, onu daha çok eğlendiriyorsun” diyor. Sonra, söylediklerimi yapacaksın ve Allah için yapacaksın, o zaman nefsin perişan olur diyor. “1- İman edeceksin, ehl-i sünnet itikadında olacaksın, 2- ilim sahibi olacaksın ki nefsinin saldırısına karşı korunasın ve dinini başkalarına öğretesin, 3- haramlardan sakınacaksın, 4- farzları yapacaksın, 5- sormadan bir şey yapmıyacaksın, nefsi en ziyade tahrip eden sormaktır, çünki nefs ben biliyorum der” diyor. Talebe; hay hay efendim diyor, fakat bir bakıyor mübarek zat yok,.. kaybolmuş. Meğer Hızır aleyhisselammış. Talebe dönüyor dergaha.. Şah-ı Nakşibend hazretleri tebessüm ederek talebeye soruyor. Talebe olanları anlatınca; (Hızır aleyhisselam bizi çok sevdiği gibi, talebelerimizi de sever. Sana gelip, hakikati söylemiş). Peki beşinci olarak sana ne demişti? Sormadan bir şey yapma. Peki sen kendini dövmeden evvel gelip bana sordun mu? Yok. Peki şimdi söz ver bakalım sormadan bir şey yapmıyacağına dair… Cenab-ı Hak “Ey habibim, sen karar vermeden evvel danış, sor ve sorduktan sonra karar ver, kararından dönme” buyuruyor. İmam-ı Ebu Yusuf hazretleri buyuruyor ki, kendi aklına göre hareket eden pişman olur. Büyüklerin yolunda; “Hocama kavuştum, aklımı bıraktım, sordum ve kurtuldum” demek vardır. Sormazsak mutlaka pişman oluruz. Aklı ile hareket eden, bu dünyada veya ahirette mutlaka zarar eder. Büyükler boş laf etmezler.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu
ali zeki osmanağaoğlu