Hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh” talebelerine yaptıkları nasîhatlerinden:
24-
Kardeşim, Cennetin anahtarı, i’tikâddır, îmândır, ibâdet değildir. İstediğin kadar ibâdet et, doğru i’tikâd yoksa, Cehenneme gidersin. Peki, ibâdetler neye yarar! Bir; mahşerde, kabrde o ibâdetler sâyesinde zorlukları aşar. İki; îmânını korur. O hâlde, ibâdetden vazgeçilmez fekat ibâdetle de cennete girilmez.
Allahü teâlâ kullarına çeşidli hizmetler nasîb etmişdir. Şu veya bu şekilde, herkes elinden geldiği kadar, imkânı olduğu kadar hizmet eder. En büyük hizmet, iki tânedir. Bir; Allahü teâlânın dînine hizmet etmek. İki; Onun kullarına iyilik etmek.
Kardeşim, en büyük merhamet, insanlara elbise vermek, ev vermek değildir. En büyük merhamet, onları ateşden kurtarmakdır. Dolayısıyla âhiretde günâhkârlar, kabâhatliler cezâ çekecekler. Fekat hiç suçu yok, hiç kabâhati yok. Onlar da cezâ çekecekler. Hadi bunlar günâhkâr, suçlu! Peki, ötekiler niye! Emr-i ma’rûfu terk etdikleri için! Yani Allahü teâlânın kullarına bildiklerini söylemedikleri için! Efendim, ben bilmiyorum diyorsan, bir kitâb ver. Yani bu işte mazeret yokdur.
– devamı var –