Hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh” talebelerine yaptıkları nasîhatlerinden:
36-
Efendi hazretleri bize, yatarken bir Âyet-el kürsî, bir Fatiha, üç İhlas, Mu’avvizeteyn, üç istigfâr, on (kelime-i temcid) lâ havle okumayı emr etdi. Bu, Efendi hazretlerinin bize emridir. İstigfârı çok söylemek lâzım, insan iyi şey yaparken de günâh işliyebilir. Nemâzdan sonra, bunun için üç kere istigfâr söylüyoruz. Bir harâmı hafif görmek îmânı götürür, bu harâm olmasaydı demek, bundan ne çıkar demek îmânı götürür. Meselâ; çok büyük günâh olan, çok kimsenin kıymet vermediği, en çok işlenen günâh gıybetdir. Ben doğru söylüyorum, bu da günâh olur mu dese îmânı gider. Harâmı hafife almış olur. Her zemân nemâzdan sonra bütün müslimânlara duâ edelim.
Kâfire feyz gitmez. Ama onlardan zulmet gelir. Kâfirin kabrine gidenlerin kalbi kararır. Onun için, Cenâb-ı Peygamber “aleyhissalatü vesselam” kabr ziyâretini ilk zemân yasaklamışdı. Dolayısıyla, nâ ehil olan bir kabre giderseniz, siz zararlı çıkarsınız. Hâlbuki bir mü’minin kabrine giderseniz, onun kabrinden feyz gelir. En azından karşılıklı bir alış-veriş olur.
– devamı var –