-HAYATINDAN KESİTLER-
Hayri Aytepe ile tanışmaları:
-2-
19 Eylül 1991 de mevlid-i şerif kandili vesilesi ile ziyaretlerine gittiğimizde buyurdular ki; “Bursada yüzbaşı idim. Bir üsteğmen vardı: Sabri bey. Sık sık bize gelirdi. Sokakdan bağırırdı. Hilmi beeey derdi. Aynı binada, vali de oturuyordu. Bir gün Sabri beyi uzak bir yere tayin etmişler. Durdurulması için bana gelip rica etdi. Ben de ona, kartımın arkasına yazı yazdım. Ankara’ya Personel Daire Başkanı Tümgeneral Hayri Aytepe’ye gönderdim. Bu gelen kardeşimizin işini hallediverin diye ricada bulundum. Hayri Aytepe, Efendi hazretlerinin sohbetlerine gelirdi. Sabri bey kartı götürmüş. Kapıdaki yaver, paşa gizli bir toplantı yapıyor, giremezsin demiş. Sabri bey, öyleyse şu kartı kendisine ulaşdırıverin demiş. Yaver kartı götürünce, hemen içeri gelsin demiş. Sabri bey, Hayri Aytepenin yanına girince Hayri Aytepe’nin yanında Kemal Koral Paşa varmış. İkisi de nemâzını kılan müslimân paşa. İkisi beraber hususi konuşurlarken, yaveri kapıda bekletip, gizli toplantı yapılıyor, kimse girmesin dermiş. Kemal Koral Paşa Sabri beye, sen bu kartı öyle yüksek bir yerden getiriyorsun ki, senin işinin yapılmaması mümkün değil, demiş. Sabri bey gelince bana bunları anlatdı. Efendi hazretleri’ne okunan hatmleri her hafta, o iki paşanın da rûhuna gönderiyorum. Sabri bey, Şemseddin Efendi’ye talebe olmuş. Son zemânlarında Şemseddin Efendi, yerine vekil bırakacak adam aramış. Sabri beye, seni vekil yapayım demiş. Geldi bana sordu. Ben de, hiç olmazsa bunun itikadı düzgün diye, kabûl et dedim” buyurdular.
Hayri Aytepenin vefâtında techiziyle, tekfiniyle alâkadâr oldular. Telkinini bizzat kendileri verdiler.
-devamı var-