-HAYATINDAN KESİTLER-
Bursa’da ikamet etmeleri:
-1-
Bir memleketin, bir şehrin, bir mahallenin, bir köyün tadı alim ile, evliya iledir. O varsa tadı var, o yoksa ne tadı varki. Şimdi Bursa’ya gideceğiz. Orada yaşayan bir Somuncu Baba, bir Emir Sultan yok ki. Kalmadı. Bırakın Bursa’yı Efendi hazretleri buyurdular ki; Orada yok, orada yok, belki Hindistan’da bulunur. Öyle tadı, tuzu olan zât, belki Hindistan’da. Onların tahmini söyledikleri muhakkaktır.
Efendi hazretleri vefat etdikden dört sene sonra 1947 de beni Bursa Askeri Lisesine kimya muallimi tayin etdiler. Baba tarafından akraba, Hulusi bey diye bir avukat vardı. Bursaya yeni gitdiğimizde ona ziyarete gitdim. Bir handa bürosu vardı. Hulusi abi, ben seni tanıyorum, ben falancayım dedim, kendimi tanıttım. Daha sonra eve de davet ettim. Benim çocukluğumda bizim eve çok gelirdi.
-devamı var-
Teshîr edici gözler, neş’e verici sözler,
hepsi hayâl oldular, ayrılık yamân oldu.
Derin derin bakışlar, içli bir hayât gizler.
dertliyim, görmiyeli, bir hayli zemân oldu.