-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-56-
İmam-ı Şâfi’î hazretlerine, “İmam-ı Mâlik hazretlerini nasıl bilirsin?” diye sormuşlar. İmâm-ı Şâfi’î hazretleri; “O çok büyükdür. Bir kere seksenden fazla süâl sordular, yarıdan fazlasına, (bilmiyorum, araşdırayım, öğrenince bildiririm) buyurdu. Onun bilmiyorum sözünden büyüklüğünü anladım” buyurmuş. Şimdi herkes her aklına geleni söylüyor. Biz bir kelime yazabilmek için kaç tâne kitâb karışdırıyoruz, defalarca tashih yapıyoruz. Başka yerde, başka bir şey görünce, cümle değişmese bile söyleniş şeklini değişdiriyoruz. Allah’ın dîninde söz söylemek kolay mı?
-56-
İmam-ı Şâfi’î hazretlerine, “İmam-ı Mâlik hazretlerini nasıl bilirsin?” diye sormuşlar. İmâm-ı Şâfi’î hazretleri; “O çok büyükdür. Bir kere seksenden fazla süâl sordular, yarıdan fazlasına, (bilmiyorum, araşdırayım, öğrenince bildiririm) buyurdu. Onun bilmiyorum sözünden büyüklüğünü anladım” buyurmuş. Şimdi herkes her aklına geleni söylüyor. Biz bir kelime yazabilmek için kaç tâne kitâb karışdırıyoruz, defalarca tashih yapıyoruz. Başka yerde, başka bir şey görünce, cümle değişmese bile söyleniş şeklini değişdiriyoruz. Allah’ın dîninde söz söylemek kolay mı?
***
Peygamber efendimiz buyuruyor ki; Kıyametde cehennemin en derin çukuruna dini yanlış anlatan ve kendileri ibâdet yapmayan din adamları gidecek. Başkalarına söylüyorlar, kendileri hiç yapmıyorlar, ilmin fâidesini görmüyorlar, ilimler sanki onlara değil gibi. Bunlara din hırsızları denir. Söylerler fakat söylediklerini hiç yapmazlar. Zaten böylelerin söylediklerinin çoğu yanlış.
-devamı var-