-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-63-
Gençler Eshab-ı kirama, efendim, sizin ne hususiyetiniz vardı da, Allahü teala sizi böyle yüce bir Peygambere Eshab yaptı, Onun sohbetine kavuşturdu, Onun talebeleri oldunuz, diye sordular. Eshab-ı kiram buyurdular ki; “Biz temiziz, temizliği severiz”. Onun için, temizlik imandandır. Tabii beden temizliği, kalp temizliği ve çevre temizliği var. Neticede, Allah temizleri sever.
-63-
Gençler Eshab-ı kirama, efendim, sizin ne hususiyetiniz vardı da, Allahü teala sizi böyle yüce bir Peygambere Eshab yaptı, Onun sohbetine kavuşturdu, Onun talebeleri oldunuz, diye sordular. Eshab-ı kiram buyurdular ki; “Biz temiziz, temizliği severiz”. Onun için, temizlik imandandır. Tabii beden temizliği, kalp temizliği ve çevre temizliği var. Neticede, Allah temizleri sever.
***
Abdülkâdir Geylânî Hazretlerinin kerametlerinden biri; bir gün sahrada sohbet ediyorlarmış. Uzakda olanlar da ayakda dinliyormuş. Uzaktan birisi geçerken, ey İsraillî, gel Muhammed aleyhisselâmın sözünü dinle buyurmuş, onu yanına oturtmuş. O Hızır aleyhisselâm imiş, uzakdan geçerken onu tanımış.
Bir de, kadın’ın biri oğlunu Bağdadda Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin yanına ilm öğrensin diye göndermiş. Birkaç sene sonra ayrılığa dayanamamış, oğlunu görmeğe gelmiş. Bir bakmış ki, Abdülkâdir Geylânî hazretleri tavuk kebabı yiyor. Onun oğlu da Abdülkâdir Geylânî hazretlerine hizmet ediyor ve zaîflemiş, bir deri, bir kemik kalmış. Kadın dayanamamış, tabii ana yüreği. Benim oğluma da versene, açlıkdan ölecek demiş. Abdülkâdir Geylânî hazretleri de senin oğlunun tavuk kebabı yeme zemânı gelmedi daha buyurmuş. Kadıncağız, ne zemân vakt gelecek, ölünce mi demiş. Abdülkâdir Geylânî hazretleri bu kadına acımış, şu kemikleri topla, tencereye koy buyurmuş. Sonra kapağını kapatıp, “kum bi-iznillah” buyurmuş. Tencerenin içinden bir horoz çıkmış, ötmeğe başlamış. Senin oğlun da bunu yapınca yiyecek buyurmuş. Kadın bunu görünce şükretmiş, Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin büyüklüğünü anlamış.
-devamı var-