-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-72-
Cennet, hiçbir ibadetin karşılığı değildir. Cennet, ihsan-ı ilahidir. Peki, bütün ibadetler nedir? Cenab-ı Hak dünyada ve ahirette hiçbir şeyi sebepsiz yaratmaz. Allahü teala o sebeplere yapışanlara, sebeplere yapıştığı için, ihsan-ı ilahi olarak verecektir.
-72-
Cennet, hiçbir ibadetin karşılığı değildir. Cennet, ihsan-ı ilahidir. Peki, bütün ibadetler nedir? Cenab-ı Hak dünyada ve ahirette hiçbir şeyi sebepsiz yaratmaz. Allahü teala o sebeplere yapışanlara, sebeplere yapıştığı için, ihsan-ı ilahi olarak verecektir.
***
İki kişi namaz kılıyor, cenab-ı Hak birininkini kabul ediyor, birininkini etmiyor. Onun için, bizim dinimizde amel ölçü değildir. Lazımdır; ama ölçü değildir. Çünki birisi Allah için kılar, birisi başka niyetle. Allahü teala Adem aleyhisselama emir verdi, çocukların birer kurban kessin, dedi. Onlar da kestiler. Sonra cenab-ı Hak bildirdi, Habilinkini kabul ettim, Kabilinkini kabul etmedim. O da neden benim kurbanım kabul olmadı diye isyan etti. Allahü teala buyuruyor ki; Ben Allah için olanı kabul ederim. Benim için olmayanı kabul etmem. Dolayısıyla, bu dünyada yaşayan herkes, hepimiz, ahirete gittiğimiz zaman, Allah için olanlar bir tarafa, nefs için, başkası görsün diye, takdir etsin, sevsin diye olanlar bir tarafa. Tartılacak, herkes orada dünyadaki gayretlerinin, çalışmalarının ücretini alacak. Kardeşim, bir insan bir ay çalışır, çalışır, ay sonunda ona bir ücret, maaş verilir. Siz bu dünya hayatını bir ay kabul edin. Zaten kendisi bir rüya, bir ay kabul edelim. Bir ay sonra ücret alıyor. Allah için çalışanlar, Rabbimizin rızası için ter dökenler, emek sarf edenler, Allahü teala içindir. Allahü tealadan gayrısı için, yok ne derler, yok çevre baskısı, bütün bunlar için emeklerini sarf edenlere diyecekler ki, oradan al. Velhasıl, herkes öldüğü zaman bir hiçtir. Eğer bir şey mutlak olacaksa, olmuş bilin.
İki kişi namaz kılıyor, cenab-ı Hak birininkini kabul ediyor, birininkini etmiyor. Onun için, bizim dinimizde amel ölçü değildir. Lazımdır; ama ölçü değildir. Çünki birisi Allah için kılar, birisi başka niyetle. Allahü teala Adem aleyhisselama emir verdi, çocukların birer kurban kessin, dedi. Onlar da kestiler. Sonra cenab-ı Hak bildirdi, Habilinkini kabul ettim, Kabilinkini kabul etmedim. O da neden benim kurbanım kabul olmadı diye isyan etti. Allahü teala buyuruyor ki; Ben Allah için olanı kabul ederim. Benim için olmayanı kabul etmem. Dolayısıyla, bu dünyada yaşayan herkes, hepimiz, ahirete gittiğimiz zaman, Allah için olanlar bir tarafa, nefs için, başkası görsün diye, takdir etsin, sevsin diye olanlar bir tarafa. Tartılacak, herkes orada dünyadaki gayretlerinin, çalışmalarının ücretini alacak. Kardeşim, bir insan bir ay çalışır, çalışır, ay sonunda ona bir ücret, maaş verilir. Siz bu dünya hayatını bir ay kabul edin. Zaten kendisi bir rüya, bir ay kabul edelim. Bir ay sonra ücret alıyor. Allah için çalışanlar, Rabbimizin rızası için ter dökenler, emek sarf edenler, Allahü teala içindir. Allahü tealadan gayrısı için, yok ne derler, yok çevre baskısı, bütün bunlar için emeklerini sarf edenlere diyecekler ki, oradan al. Velhasıl, herkes öldüğü zaman bir hiçtir. Eğer bir şey mutlak olacaksa, olmuş bilin.
-devamı var-