-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-83-
Dinimizin asıl gelme sebeplerinden birisi, dünyaya karşı soğukluktur. Bugün cuma namazında, hoca devamlı olarak dünyayı kötüledi. İyi, doğru. Ama dünyanın ne olduğunu söylemedi. Tabi o dünyayı söylemeyince, oradaki gençler düşünecekler ki, demek ki yahudiler ermeniler çalışacak, müslümanlar yatsın! Çünki dünyayı sevmek uygun değil. İşte hocanın bunu söylememesinin sebebi, mürşid-i kâmil görmediği içindir. Kitaptan okuyor, doğru. O okuduklarının anlatılması, başka bir ilmdir. O ilm, bu değil. İşte dünya demek, haram parayla yapılan alışveriş demektir, yalnız nefsin menfaati için yaşamaktır. Allahü tealanın sevgisini, ahiret menfaatini bir tarafa bırakmaktır. Bu, haramdır. Bütün her cins günahlar, dünya olur. Velhasıl, cenab-ı Hakkın rızasının dışında, Onun sevgisinin, Onun razı olmasının dışında her ne yapılsa, hepsi dünya olur. Cenab-ı Peygamber aleyhissalatü vesselam buyuruyorlar ki; “Dünya mel’undur”. Ama bu haramlar demektir. Eğer helal olan para, helal olan mal, haram olsaydı, dünya olsaydı, İbrahim aleyhisselamın ovaları dolduran davarları olmazdı. Büyüklerimizin hepsinin malı çok idi. Mesela İmam-ı Azam hazretleri, şeker tüccarıydı. Gemilerle getirip satardı. İyi para kazanırdı. Ama kendisinin bundan bir kuruş haberi olmazdı, talebelerine, fakir fukaraya dağıtırdı. O halde, para kazanmak günah değildir. Cömertlik sadece, cebindeki parayı vermek, elindeki maldan vermek, insanların gönlüne hoş gelsin diye para dağıtmak değildir. Bu bir cömertliktir; ama asıl cömertlik, imanından vermektir. İmanından vermek ne demektir! Mesela Ebu Bekr-i Sıddık radıyalllahü anh geldi, müslüman oldu, imanı tam oldu. Ya Resulallah, beni dinleyecek, beni sevecek altı arkadaşım daha var. Hemen getireyim, onlar da bu imana kavuşsunlar, dedi. İşte cömertlik budur. Yani kendisi için sevdiğini, kendisi için kavuştuğu nimeti, bir başkası tarafından da elde edilmesi cömertliktir. Onun için, bu kitapları basanlar, yayanlar, çalışanlar, ne için çalışıyorlar? Bu cömertliklerinden çalışıyorlar. Millet istifade etsin, cehennemde yanmasın diye!.
-83-
Dinimizin asıl gelme sebeplerinden birisi, dünyaya karşı soğukluktur. Bugün cuma namazında, hoca devamlı olarak dünyayı kötüledi. İyi, doğru. Ama dünyanın ne olduğunu söylemedi. Tabi o dünyayı söylemeyince, oradaki gençler düşünecekler ki, demek ki yahudiler ermeniler çalışacak, müslümanlar yatsın! Çünki dünyayı sevmek uygun değil. İşte hocanın bunu söylememesinin sebebi, mürşid-i kâmil görmediği içindir. Kitaptan okuyor, doğru. O okuduklarının anlatılması, başka bir ilmdir. O ilm, bu değil. İşte dünya demek, haram parayla yapılan alışveriş demektir, yalnız nefsin menfaati için yaşamaktır. Allahü tealanın sevgisini, ahiret menfaatini bir tarafa bırakmaktır. Bu, haramdır. Bütün her cins günahlar, dünya olur. Velhasıl, cenab-ı Hakkın rızasının dışında, Onun sevgisinin, Onun razı olmasının dışında her ne yapılsa, hepsi dünya olur. Cenab-ı Peygamber aleyhissalatü vesselam buyuruyorlar ki; “Dünya mel’undur”. Ama bu haramlar demektir. Eğer helal olan para, helal olan mal, haram olsaydı, dünya olsaydı, İbrahim aleyhisselamın ovaları dolduran davarları olmazdı. Büyüklerimizin hepsinin malı çok idi. Mesela İmam-ı Azam hazretleri, şeker tüccarıydı. Gemilerle getirip satardı. İyi para kazanırdı. Ama kendisinin bundan bir kuruş haberi olmazdı, talebelerine, fakir fukaraya dağıtırdı. O halde, para kazanmak günah değildir. Cömertlik sadece, cebindeki parayı vermek, elindeki maldan vermek, insanların gönlüne hoş gelsin diye para dağıtmak değildir. Bu bir cömertliktir; ama asıl cömertlik, imanından vermektir. İmanından vermek ne demektir! Mesela Ebu Bekr-i Sıddık radıyalllahü anh geldi, müslüman oldu, imanı tam oldu. Ya Resulallah, beni dinleyecek, beni sevecek altı arkadaşım daha var. Hemen getireyim, onlar da bu imana kavuşsunlar, dedi. İşte cömertlik budur. Yani kendisi için sevdiğini, kendisi için kavuştuğu nimeti, bir başkası tarafından da elde edilmesi cömertliktir. Onun için, bu kitapları basanlar, yayanlar, çalışanlar, ne için çalışıyorlar? Bu cömertliklerinden çalışıyorlar. Millet istifade etsin, cehennemde yanmasın diye!.
-devamı var-