-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-208-
Allahü teâlânın bütün sıfatları her mahlûkda her zerrede tecelli zuhur etmektedir. Meselâ merhamet, ihsan sıfatları zuhur etdiği gibi; kahır, gadab, azab yapmak sıfatları da zuhur etmektedir. Her maddede, her şeyde fâideler ve zararlar yaratmışdır. İnsan lezzetli, zevkli şeyleri fâideli zan ederek aldanır. Allahü teâlâ çok merhametli olduğu için peygamberler göndererek her şeyin fâidelerini ve zararlarını bildirmiş, fâideli şeyleri yapmağı emr etmiş, zararlı şeyleri yasak etmişdir. Bu emrlere farz, yasaklara harâm ve dünyâ denir. Bu emr ve yasaklara islamiyyet denir. Dünyâdan sakınınız demek, harâmlardan sakınınız demektir. Anlamak lâzım. Çünki Kur’ân-ı kerîmde bile var bu. Dünyâdan sakınınız diyor. Dünyânın ikinci ma’nâsı ölmeden evvelki hayat demektir. Bu dünyâdaki lezzetlerin zevklerin hiçbiri harâm değildir. Bunların zararlı şekilde kullanılmaları harâmdır. Çok mühimdir burası efendim. İslâmiyyet her şeyi yasak etmiş diyorlar ya, hiçbir zevk harâm değildir. Ama bunların zararlı şekilde kullanılmaları harâmdır. Fâideli olarak kullanılmaları farz veya sünnetdir. Her uzvun kalbin, nefsin; lezzet, zevk aldığı şeyler başkadır, gözün lezzet aldığı şeyden kulak lezzet almaz, kulağın lezzet aldığı şeyden göz lezzet almaz. İnsanın bütün uzvları kalbin emrindedir. Gönül dediğimiz kalb görünmez, yürek dediğimiz et parçasında bulunan bir kuvvetdir. Nefs harâm işlemekden zevk alır. Nefs; şeytan, fena arkadaş sözleri ile ve yazıları ile ve radyo ve televizyon ile insanı aldatarak, kalbini harâm şeylere sürükler. Kalbinde îmân olup ya’nî Muhammed aleyhisselamın Peygamber olduğuna inanan kimseye müslimân denir. Müslimânın bütün işleri Muhammed aleyhisselamın dinine uygun olur. İslamiyete uydukça dünyâyı ya’nî harâmları sevmez olur. Kalbinde harâm işlemek arzusu kalmayınca, kalbine Allah sevgisi dolar. İçindeki su boşalan şişeye havanın hemen dolması gibi olur. Böyle kalbde bilmediğimiz his duyguları hasıl olur. Dünyânın her tarafını, kabr hayatını görür. Bilmediğimiz göz var orda çünkü. Her yerdeki sesi işitir. Her ibâdeti her duâsı kabûl olur. Rahat ve mesut olarak yaşar. Bu özetin özetidir. Her şey var bunun içinde. Bilmek lâzım bunu.
-208-
Allahü teâlânın bütün sıfatları her mahlûkda her zerrede tecelli zuhur etmektedir. Meselâ merhamet, ihsan sıfatları zuhur etdiği gibi; kahır, gadab, azab yapmak sıfatları da zuhur etmektedir. Her maddede, her şeyde fâideler ve zararlar yaratmışdır. İnsan lezzetli, zevkli şeyleri fâideli zan ederek aldanır. Allahü teâlâ çok merhametli olduğu için peygamberler göndererek her şeyin fâidelerini ve zararlarını bildirmiş, fâideli şeyleri yapmağı emr etmiş, zararlı şeyleri yasak etmişdir. Bu emrlere farz, yasaklara harâm ve dünyâ denir. Bu emr ve yasaklara islamiyyet denir. Dünyâdan sakınınız demek, harâmlardan sakınınız demektir. Anlamak lâzım. Çünki Kur’ân-ı kerîmde bile var bu. Dünyâdan sakınınız diyor. Dünyânın ikinci ma’nâsı ölmeden evvelki hayat demektir. Bu dünyâdaki lezzetlerin zevklerin hiçbiri harâm değildir. Bunların zararlı şekilde kullanılmaları harâmdır. Çok mühimdir burası efendim. İslâmiyyet her şeyi yasak etmiş diyorlar ya, hiçbir zevk harâm değildir. Ama bunların zararlı şekilde kullanılmaları harâmdır. Fâideli olarak kullanılmaları farz veya sünnetdir. Her uzvun kalbin, nefsin; lezzet, zevk aldığı şeyler başkadır, gözün lezzet aldığı şeyden kulak lezzet almaz, kulağın lezzet aldığı şeyden göz lezzet almaz. İnsanın bütün uzvları kalbin emrindedir. Gönül dediğimiz kalb görünmez, yürek dediğimiz et parçasında bulunan bir kuvvetdir. Nefs harâm işlemekden zevk alır. Nefs; şeytan, fena arkadaş sözleri ile ve yazıları ile ve radyo ve televizyon ile insanı aldatarak, kalbini harâm şeylere sürükler. Kalbinde îmân olup ya’nî Muhammed aleyhisselamın Peygamber olduğuna inanan kimseye müslimân denir. Müslimânın bütün işleri Muhammed aleyhisselamın dinine uygun olur. İslamiyete uydukça dünyâyı ya’nî harâmları sevmez olur. Kalbinde harâm işlemek arzusu kalmayınca, kalbine Allah sevgisi dolar. İçindeki su boşalan şişeye havanın hemen dolması gibi olur. Böyle kalbde bilmediğimiz his duyguları hasıl olur. Dünyânın her tarafını, kabr hayatını görür. Bilmediğimiz göz var orda çünkü. Her yerdeki sesi işitir. Her ibâdeti her duâsı kabûl olur. Rahat ve mesut olarak yaşar. Bu özetin özetidir. Her şey var bunun içinde. Bilmek lâzım bunu.
-devamı var-