-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-433-
-433-
“İnde zikrissalihin tenzilürrahme.” Allahü teâlânın dostlarının, salihlerin, Allahü teâlânın sevdiklerinin ismi söylenilen yere Allahü teâlânın rahmeti nazil olur. Ya’nî oradakilere merhamet eder Allahü teâlâ. Günâhı olanları afv eder. Günâhı olmıyanları kendisine çeker, yaklaşdırır. Allahü teâlâya yaklaşmak ne demek; O’nun sevgisini kazanmak demek. Allahü teâlâ madde değil ki yaklaşsın. Cism değil ki… Peygamber efendimize sormuşlar, “Allahü teâlâ şöyle değildir, böyle değildir. Ya nedir, nasıldır? Allahü teâlâ nasıldır?” diye Peygamber efendimize soruyorlar. Öyle desen değildir, böyle desen değildir ya nasıldır. Doğrusunu bize söyle diyorlar. Peygamber efendimiz, suâl sorana şöyle cevab veriyor; “Küllü ma hatara bibalike Allahün gayrı zalike.” “Küllü” hepsi; “Ma” şol şey ki; “Hatara” hutur etdi, geldi; “Bibalike”, Arabcada bal ne demek biliyor musunuz? Kalb demek kalb. Kalbe, kalb dedikleri gibi bal da derler. İşte burada Peygamber efendimiz bal diyor. “Küllü ma hatara bibalike.” “Bibalike” demek “kalbine”. Allah de gözlerini kapat. Hatırına, hayaline ne geliyor? “Allahün gayri zalike”, Allah o değildir. Ne güzel cevab yâ Rabbi. Ne hâkimâne cevab veriyor Peygamber efendimiz. Allah nasıldır diyenlere ne diyor; “Şöyle gözünü kapa, Allah de. Hatırına ne gelirse Allah deyince, Allah o değildir” diyor. Ya’nî, “Allah hiçbirşeye benzemez.” Akıl ermez ki, benzer mi, benzemez mi, akıl ermediği şeyi nasıl ayıracak! Küçük çocuk büyük adamların işinden anlar mı? O oyundan anlar.
-devamı var-