-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-544–
-544–
Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin birçok mucizeleri vardı. Her mucizesini çok kişiler nakl ediyor. Bazılarını bir ordu haber veriyor. Meselâ; parmak arasından su akması mucizesi. Eshâb-ı kirâmın aleyhimürrıdvan suyu bitmiş, hava sıcak. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, bir kap su istiyor. Suyun içine ellerini sokuyorlar. El suya girince tastaki su taşmağa başlıyor. Tasın her yerinden dere gibi su akıyor. Bütün ordu kana kana içiyor. Sularını dolduruyor. “Yeter mi?” buyuruyor. Elini sudan çıkarınca, su akması duruyor. Elini havada tutsaydı, ip gibi su akacaktı, suyun içinde tutduğu için, tasın her yerinden su aktı. O su nereden geldi? Mubârek parmak aralarından çıkdı. Allahü teâlâ kerem sâhibidir. Kerem sâhibi kereminden dönmez. Yeter ki, kulları azmasın. Kulları ahdi bozmadıkça, Allahü teâlâ, ni’metini eksiltmez. Şükr ederseniz, ni’metlerimi artdırırım buyuruyor. Şükr-ü hâlî, şükr-ü kâlî var. Şükr-ü kâlî; söz ile şükretmek. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, “Allahümme ma emsâ…” okuyan o günün şükrünü yapmış olur buyurdu. Şükr-ü hâlî, ni’met ne için verilmişse, onun için kullanmakdır. Göz ne için verilmişse, oraya bakmak gibi. Mübâhlar iyi niyyetle işlenirse sevâb, kötü niyetle işlenirse günâh olur. Harâmlar böyle değil. İyi niyyetle işlenemez.
-devamı var-