Horasan emiri olan Yakub bin Leys hastalanır. Doktorlar hastalığını tedavi etmekten aciz kalırlar. Kendisine:
– “Burada salihlerden Sehl bin Abdullah-i Tüsteri adında birisi vardır. Onu cağırıp buraya getirtirsen ve sana dua ederse iyileşirsin?” derler. Bunun üzerine o da:
– “Onu mutlaka getirmem lazım” der. Gerçekten yanına geldiği vakit ona:
– “Beni bu hastalıktan kurtarması için Allah’a dua et” der. Sehl bin Abdullah-i Tüsteri hazretleri:
– “Ben senin için nasıl dua edeyim ki, sen zulümle hükmediyorsun” der. Bunun üzerine Yakub bin Leys, tevbe eder, zulmetle hükmetmekten vazgeçer. Halkına güzel ve adaletle muamele etmeye başlar ve bütün mâhkumları salıverir. Herkese bol bol ihsanlarda bulunur. Bunun üzerine Sehl bin Abdullah-i Tüsteri hazretleri, emirin iyileşmesi için şu duada bulunur: “Yâ Rabbi! Ona maşiyetin zilletini gösterdiğin gibi taatin da izzetini göster. Ona şifalar ihsan et, hastalığından onu kurtar.” Yakub bin Leys sanki ipten çözülmüş gibi o anda iyileşip yerinden kalkar. Sonra Sehl bin Abdullah-i Tüsteri hazretlerine bir çok mal teklif eder, kabul etmesi için ricada bulunur. Fakat Sehl bin Abdullah-i Tüsteri hazretleri malı almaktan kaçınır ve memleketine döner.