Ebü’l-Abbâs el-Harrâr hazretleri “rahmetullahi aleyh” Mısır’da yaşamış evliyadandır. Talebelerinden Safiyyüddîn anlatır:
“Hocamın sâlihâ ve evliyâ bir kızı vardı. Talebelerinden çoğu o kızla evlenmeyi düşünmüşler. Hocam kerâmetiyle onların bu arzularını anlamış ve şöyle demiş: “Bu kızım doğduğunda kiminle evleneceğini Allahü teâlâ bana bildirdi. Ben onu bekliyorum. Onunla evlendireceğim”
Bir gece rüyâmda hocamı görmüştüm. Bana; “Safiyüddîn, senin hanımın benim kızımdır.” dedi. Uyanınca şaşırıp kaldım. Utancım sebebiyle bunu hocama anlatmam mümkün değildi. Anlatmasam olmazdı. Rüyâmı gizlemem de beni rahatsız ediyordu. Çünkü hocamdan hiçbir şeyi gizlemezdim. Ben bu hâlde ne yapacağımı düşünürken, hocam bana; “Rüyâda ne gördüysen anlat.” dedi. Heybetli bir hâlde idi. Bir müddet sustu ve; “Ne gördüysen mutlaka anlatmalısın.” dedi. Ben de rüyâmı aynen anlattım. Bana; “Evlâdım bu senin için takdir edilmiştir.” dedi ve beni kızıyla evlendirdi. Kızı velî bir hanımdı. Yüzünde velîlik nûru parlardı. Kim görse evliyâ olduğunu nûrundan anlardı. Bu hanımdan olan evlâdımın herbiri âlim ve fazîletli kimseler oldu. Hocamın vefâtından sonra onunla uzun zaman saâdet içinde ömür sürdük. Keşfi çok kuvvetli idi. Vefât edeceği anda; “Ey mutmeinne olmuş nefs! Râzı olmuş ve râzı olunmuş olarak Rabbine dön.” meâlindeki âyet-i kerîmeyi rûhu çıkıncaya kadar okudu.