- Feyz almak için inanmak ve sevmek şarttır. Ebu Cehiller, Ebu Lehebler, Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” mübârek kalbinden feyz almadılar, çünki inanmadılar. Bilâl-i Habeşi, Selmân-ı Farisî dünyayı dolaşıp geldi, îman etti, âşık oldum dedi.
- Rahmet karşılıksızdır, azap ise isyanın karşılığıdır, cezasıdır.
- Muhammed aleyhisselamın getirdiği dine uyan, dünyayı ve haramları sevmez olur. Kalbinde haram işlemek arzusu kalmayınca, kalbine Allah sevgisi dolar. İçindeki su boşalan şişeye, hemen havanın dolması gibi olur. Böyle bir kalbde bilmediğimiz his uzuvları hasıl olur. Dünyanın her tarafını ve kabir hayatını görür. Her yerdeki sesi işitir. Her ibadeti, her duası kabül olur, rahat ve mesut olarak yaşar.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)
- Mübarek bir zât’a talebe olan, eline beş kuruş geçse, hocasının bereketi olduğunu bilmezse mahvolur.
- Bu büyükleri inkâr eden her şeyden mahrumdur. Bu büyükleri tasdik eden, değil kendisine, yedi sülalesine faydalı olur.
Enver abiler (rahmetullahi aleyh)