- Bu büyükleri tanıyan bir müslimân, gözü açık bir insan gibidir. Bu büyükleri tanımayan, Ehl-i sünnet olmayan, âmâdır. Âmâ kalmasının sebebi, büyüklere inanmamaktır, güvenmemektir, tanımamaktır.
- Büyüklerimiz, Peygamberlerin vârisleridir. Ne mutlu onları tanıyanlara. Sevmek şöyle dursun, tanımak bile ne büyük ni’met. Hele tanıdıktan sonra sevdi mi, se’âdete kavuşur, feyz yolu açılır. Kalbten kalbe feyz gelmeğe başlar.
- Maddi silahlardan daha tesirli silahlar da vardır, hedef şaşırmaz, tutukluk yapmaz, te’sir kesindir. Bu manevi silah, büyüklerin ruhlarıdır. Hatırlandığı anda orada hazır bulunur. An bile değil, başka kelime olmadığı için “an” deniyor.
- Allahü teala, her zaman hâzır ve nâzırdır. Mürşîd ise hatırlanınca hâzır olur.
- Eshâbı Kirâm o kemâlâta sohbetle kavuştular. Evliya-i kirâm da Resûlullah efendimizin vârisleridir. Onlar veresetil Enbiyâdır.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)