–4–
ÎMÂNIN ŞARTLARI
– 19-
Muhammed aleyhisselâmın ümmetinin Evliyâsı arasında, Resûlullahın halîfesi olmağa hak kazanan ve hilâfete, başkalarından dahâ lâyık olan, imâmların, Velîlerin baş tâcı (Ebû Bekr-i Sıddîk) “radıyallahü anh”, Peygamberlerden sonra, gelmiş ve gelecek bütün insanların, en hayrlısı, en üstünüdür. Hilâfet derecesini, şerefini önce kazanan Odur.
Bundan sonra, insanların en üstünü, Fârûk-ı a’zam, Allahü teâlânın, Habîbine arkadaş olarak seçdiği, ikinci halîfe (Ömer bin Hattâb)dır “radıyallahü teâlâ anh”.
Bundan sonra, insanların en üstünü, Resûlullahın üçüncü halîfesi, iyilikler, ihsânlar hazînesi, hayâ, îmân ve irfân kaynağı, Zinnûreyn (Osmân bin Affân)dır “radıyallahü teâlâ anh”.
Bundan sonra insanların en hayrlısı, Resûlullahın dördüncü halîfesi, şaşılacak üstünlükler sâhibi, Allahü teâlânın arslanı (Alî bin ebî Tâlib)dir “radıyallahü teâlâ anh”.
Bundan sonra, (Hazret-i Hasen) halîfe oldu. Hadîs-i şerîfde bildirilen otuz sene halîfelik, bunun ile temâm oldu. Bundan sonra, insanların en üstünü, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, iki gözünün nûru (Hüseyn bin Alî)dir “radıyallahü teâlâ anhüm”.
Bu üstünlükler, sevâbın dahâ çok olması, dîn-i islâm uğrunda, vatanlarını, sevdiklerini terk etmek, başkalarından dahâ önce müslimân olmak, Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” son derece uymak, Onun sünnetine sımsıkı sarılmak, dînini yaymağa uğraşmak, küfrü, fitneyi, fesâdı önlemek demekdir.
– devamı var –