–4–
ÎMÂNIN ŞARTLARI
– 27-
– dünden devam –
Enbiyâ sûresi, yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen, (Bilmediklerinizi, zikr sâhiblerinden sorunuz!) buyuruldu. Zikr, ilm demekdir. Bu âyet-i kerîme, bilmiyenlerin, âlimleri bulup onlardan sorup, öğrenmelerini emr etmekdedir. Âl-i İmrân sûresinin yedinci âyetinde meâlen, (Müteşâbih âyetlerin ma’nâlarını ancak ilm sâhibleri anlar) ve onsekizinci âyetinde meâlen, (Allahü teâlânın var ve bir olduğunu, ilm sâhibleri anlar ve bildirirler) ve Kasas sûresinin seksenbirinci âyetinde meâlen, (İlm sâhibleri, onlara, size yazıklar olsun! Îmân edip, amel-i sâlih işliyenlere Allahü teâlânın vereceği sevâblar, dünyâ ni’metlerinden dahâ iyidir dediler) ve Rum sûresinin ellialtıncı âyetinde meâlen, (İlm ve îmân sâhibleri, dünyâda iken inkâr etdiğiniz kıyâmet günü, işte bu gündür diyeceklerdir) ve İsrâ sûresinin yüzsekizinci âyetinde meâlen, (İlm sâhibleri, Kur’ân-ı kerîmi işitince secde ederler ve sâhibimizde hiçbir kusûr yokdur. O, verdiği sözden dönmez derler) ve Hac sûresi 54. cü âyetinde meâlen, (İlm sâhibleri, Kur’ân-ı kerîmin Allah kelâmı olduğunu anlar) ve Ankebût sûresinin ellinci âyetinde meâlen, (Kur’ân-ı kerîm, ilm sâhiblerinin kalblerinde yerleşmişdir) ve Sebe’ sûresinin altıncı âyetinde meâlen, (İlm sâhibleri, Kur’ân-ı kerîmin Allah kelâmı olduğunu ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşdurduğunu bilirler) ve Mücâdele sûresinin onbirinci âyetinde meâlen, (İlm sâhiblerine Cennetde yüksek dereceler verilecekdir) ve Fâtır sûresinin yirmiyedinci âyetinde meâlen, (Allahü teâlâdan ancak ilm sâhibleri korkar) ve Hucurât sûresinin ondördüncü âyetinde meâlen, (En kıymetliniz, Allahü teâlâdan çok korkanınızdır) buyurulmuşdur.
– devamı var –