Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri buyurdular ki;
“Allah dostları” kınından çıkmış “kılıç” gibidirler. Fakat o kılıçla kimseye vurmazlar. Belasını arayanlar, kendileri gelir, boyunlarını vururlar o kılıçlara.
Nefsine, bir an bile fırsat verme. Daima baskı altında tut, ez onu. Yoksa o, baş kaldırıp seni ezer. Nefsine ne kadar muhalefet edersen, o kadar iyi neticelerine kavuşursun. Nefse uymamak, hep iyilik getirir. Her dert ve musibet de, ona uymaktan gelir.
Hastalıkta şifa vardır. Hasta, hastalığından dolayı şikâyet etmez ve sabrederse, günahları affolur. Ayrıca çok da sevap kazanır. Sonra, hastanın kalbi kırık olur, duaları makbuldür. Hasta, günah işlemeyi düşünemez. Şifa vermesi için Allah’a yalvarır daima. Hem sonra hasta, “ölüm”ü daha çok hatırlar. “Ahiret”i düşünür, günahlarına “tövbe” eder. Bu yüzden Allah’a daha yakın hisseder kendini. Bütün bunlar “şifa”dır işte. Manevi şifa yani.