İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh” hazretleri buyurdular ki;
Sünnet ile bid’at arasında şüpheli olan bir işi terk etmelidir. Sünnet ile bid’at birbirinin zıddıdır. Birini yapınca öteki yok olur.
Sünnet ile bid’at arasında şüpheli olan bir işi terk etmelidir. Sünnet ile bid’at birbirinin zıddıdır. Birini yapınca öteki yok olur.
İslâmiyete uymadan, azâbdan kurtulmak olmaz. İslâmiyete uymak, nefsin isteklerini bırakmak demektir. İslâmiyete uymayan kimse, Allahü teâlâya kavuşamaz. İslâmiyete uygun olmayan sözler ve işler, insanı felâkete sürükler.
Şeytan, (Allahü teâlâ rahimdir af eder) diyerek insanı günah işlemeğe sürükler. Hâlbuki kıyâmet günü düşmanlara merhamet olunmayacaktır. Şeytan, kötülükleri iyilik şeklinde gösterip insanları aldatır.
Şöhret, âfettir.
Şöhret, âfettir.
İstemek, kavuşmanın müjdecisidir. Yanıp yakılmak da kavuşmanın başlangıcıdır.”