Seyyid Tâhâ-i Hakkârî hazretleri (kuddise sirruh) buyurdu ki;
Bana Cennet ve Cehennem’den bahsetmek işi verilmedi. Bu kapıda olanlara bu ikisi tesir etmez.” Bu sözü açıklarken halîfesi Seyyid Sıbgatullah Arvâsî şöyle buyurdu: “Ebrâr, yâni iyi müminler âhiretleri için amel ederler, mukarrebler, yâni Allahü teâlâya yakın olan ve hep O’nunla bulunmaktan zevk alan seçkinler, sâdece Allahü teâlâ için amel ederler.
Münkirden (inkârcıdan) ve bid’at ehlinden aslandan kaçar gibi kaçın! Münkirin ekmeğini yiyenin kalbi, zikre karşı kırk gün ölür. Bu münkirler, Resûlullah’ın zamânında olsalardı, ona îmân etmezlerdi.
Seyyid Tâhâ hazretleri bâzan; “Misvâkla kılınan bir rekat namaz, misvâksız kılınan yetmiş rekattan hayırlıdır.” hadîs-i şerîfini okurdu. “Hadîsdeki sivâk, “misvâklamak” mânâsına geldiği gibi “sensiz” mânâsına da gelir. O zaman hadîs-i şerîfin mânâsı; “Sensiz, yâni kendini düşünmeden Rabbinle olduğun bir rekat, kendinle olduğun yetmiş rekattan faydalıdır.” buyururdu.