İnsan, kulluk vazîfelerini yapmak için ve hep Hak teâlâ ile olmak için yaratıldı. Bunlara da, geçmişlerin ve geleceklerin efendisine “aleyhi minessalevâti etemmühâ ve minetteslimâti ekmelühâ” zâhiri ve bâtını tâm uydurmadıkca, kavuşulamaz. Allahü teâlâ, bizim ve sizin sözlerimizi ve işlerimizi ve zâhirlerimizi ve bâtınlarımızı ve ibâdetlerimizi ve îtikatlarımızı, o yüce Peygambere “sallallahü teâlâ aleyhi ve âlihi ve sellem” uygun yapmakla şereflendirsin! Âmîn yâ Rabbel’âlemîn.
Dünya, Hak teâlânın sevmediği şeylerdir. [Harâmlar ve mekrûhlardır] Dünyadaki şeyleri yarattığından beri onlara hiç kıymet vermemiştir. Allahü teâlânın sevmediği şeyleri sevmek, günahların başıdır. Bunlara düşkün olanlar, arkalarında koşanlar merhametten uzak olur. Hadis-i şerifte, (Dünya mel’ûndur ve dünyada olan şeylerden Allah için yapılmıyanlar mel’ûndur) buyuruldu. Allahü teâlâ, hepimizi dünyanın ve dünyada olanların şerrinden, zararlarından korusun. Sevgili Peygamberi ve geçmişlerin, geleceklerin efendisi Muhammed aleyhisselâmın hurmetine duâmızı kabûl buyursun! Vesselâm, vel-ikrâm.