Dînini seven bir âlim bulup, seçmeniz yetişir ve büyük bir nîmet olur. Çünkü, âhıreti düşünen âlimin sözleri, yazıları, aklı, vicdânı olan herkesi yola getirir. Kalblere te’sîr eder. Fakat, şimdi böyle bir âlim nerede? Bunu bulamazsanız, diğerleri içinden, zararı en az olanı bulmaya çalışınız. (Bir şeyin hepsi ele geçmezse, hepsini de elden kaçırmamalıdır), sözü meşhûrdur. Ne yazacağımı şaşırıyorum.
İnsanların saadeti, âlimlerin elinde olduğu gibi, insanları felakete, Cehenneme sürükliyenler de, din adamı şeklinde görünen, din düşmanlarıdır. Din adamlarının iyisi, insanların en iyisidir. Dîni dünya isteklerine âlet eden, herkesin îmanını bozan din adamı da, dünyanın en kötüsüdür.
İnsanların saadeti ve felaketi, doğru yola gelmesi ve yoldan çıkmaları din adamlarının elindedir. Büyüklerden biri, şeytanı boş oturuyor görüp, sebebini sormuş. Şeytan demiş ki: (Bu zamanın din adamları, bizim işimizi görüyor. İnsanları yoldan çıkarmak için bize iş bırakmıyorlar). Fârisî beyt tercümesi:
Din adamı görünüp, dünya toplıyan kimse,
kendi sapıtmış yolu, gayra nasıl göstere?