GÎBET ETMEK
6
– dünden devam –
Yanında gîbet yapıldığını işiten kimse, buna hemen mâni’ olmalıdır. Hadîs-i şerîfde, (Din kardeşine, onun haberi olmadan yardım eden kimseye, Allahü teâlâ dünyâda ve âhıretde yardım eder) ve (Yanında, din kardeşine gîbet edilince, gücü yetdiği hâlde ona yardım etmiyen kimsenin günâhı, dünyâda ve âhıretde kendisine yetişir) ve (Bir kimse, dünyâda din kardeşinin ırzını korursa, Allahü teâlâ, bir melek göndererek, onu Cehennem azâbından korur) ve (Bir kimse, din kardeşinin ırzından bir şeyi korursa, Allahü teâlâ, onu Cehennem azâbından korur) buyuruldu. Gîbet yapılırken, orada bulunan kimse, korkmazsa, söz ile, korkunca, kalbi ile red etmezse, gîbet günâhına ortak olur. Sözünü kesmesi veyâhud kalkıp gitmesi mümkin ise, bunları yapmalı. Eliyle, başıyle, gözüyle men’ etmesi kâfî gelmez. Açıkca, sus, demesi lâzımdır.
Gîbet etmenin keffâreti, üzülmek, tevbe etmek ve onunla halâllaşmakdır. Pişmân olmadan halâllaşmak, riyâ olur, ayrı bir günâh olur. [Ölüyü ve zimmî olan kâfiri gîbet harâm olduğu İbni Âbidîn 5. ci cild, 263. cü sahîfede yazılıdır.]
Hak irâde eyleyince, yol verir herkes sana,
Halk eder sebeblerini, bol verir herşey sana.