Suç işleyen bir genci, zaptiyeler yakalayıp kırbaçla dövmeye başlarlar. Dayak yediği hâlde gençten hiç ses çıkmaz. Zaptiyeler; “Çok yorulduk, biraz ara verelim, sonra devam ederiz.” deyip dayağa ara verirler. Kalabalığın içinde olan Bişri Hafi hazretleri gencin yanına gidip der ki:
Bu kadar çok dayak yiyorsun, sesin hiç çıkmıyor. Acımıyor mu yoksa?
Acımaz olur mu efendim? Delirecek gibi oluyorum.
Peki, niye sesin çıkmıyor?
Efendim, kalabalığın arasında sevdiğim kız var, şu an bana bakıyor, o beni görürken, erkekliğe leke süremem, ufak bir ses çıkaramam.
Peki, Allahü teâlâ seni şu anda görmüyor mu? O sana bu kızdan daha sevgili değil mi?
Evliyâ zattan, Bişri Hafi hazretlerinden bu sözü duyan gençte, o anda ani bir değişme olur ve der ki:
Evet efendim. Kızdan vazgeçtim, bundan sonra hep Rabbimin rızası için çalışacağım.
Zaptiyeler de, o andan itibaren dövmeyi bırakırlar. Genç, Allah demenin mükâfatını hemen görür. Sözünde de durup, ilim tahsili yapar, evliyâ bir zat olur.
Kıssa; büyüklerin sözünde Rabbanî tesir vardır. Onun için, böyle büyükleri tanımak büyük saadettir.