Maşallah. Demek ki bir insan Allahü tealanın sevdiklerini sevince, Allahü tealanın kulları da onu seviyor.
Muammer dedenin büyükleri tanımasında, büyük abim (Osman abi) sebep olmuştu. Onun hepimizin üzerinde emeği ve hakkı, ödenemeyecek kadar çoktur. Onun için babama okunanlar, bir misli de Osman abiye gitmektedir. Babam ve kayınpederim (Elmas dede) dahil, bizim bütün sülalemiz firesiz olarak, Osman abi sayesinde büyükleri tanımıştır. Mübarek Hocamız; Eshab-ı kiram içinde de bütün sülalesi tâbî olan sadece hazret-i Ebu Bekr radıyallahü anh vardır buyururlardı ve dedeyi hazret-i Ebu Bekr “radıyallahü anh”a benzetirlerdi. Osman abi için de; “Enver abiden sonra en çok sevdiğim Osman abi’dir” buyurmuşlardı. Bir keresinde de, Hocamız, Osman abiye; “İlk göz ağrımsın” buyurmuşlardı. Bir keresinde Enver abiler, Hocamıza kitap satışı listesini okuyorlardı. Hocamız buyurdular ki; “Genç olsaydım ben de bu ekipde olurdum”.
Sarıyer’de Enver abiler 92 senesinde ev alıncaya kadar, 15-17 sene kadar, her hafta sonu Sarıyer’de Osman abinin yazlığına Hocamız ve Enver abiler teşrif ederler, Muammer dede, Elmas dede ve biz de hep beraber orada Hocamızın sohbetinde bulunurduk. Alttaki resimler o günlerde Osman abinin evinden hatıradır.
Velhasıl, Osman abi sayesinde pek çok insan hakikati gördü, büyükleri tanıdı. En başta, tabii ki babamız Muammer dede.