İnsan ihsânın kulcağızıdır. Herkes kimden iyilik görürse onu sevmeğe başlar. Herhangi bir insana bir iyilik etmek, gökten lamba olarak yere inse, bu iyilikten hasıl olan nur o kadar parlaktır ki; güneş onun yanında çok sönük kalır. Hele bu hizmet ile bir insanın hidayetine sebeb olunursa kıymeti hiç ölçülemez.
Allahü teâlâ’nın aziz ettiğini kimse zelîl edemez, Allahü teâlâ’nın zelil ettiğini kimse aziz edemez..
Büyüklerimiz buyuruyor ki; Allahü teala bir kuluna iki şeyi vermişse, ona herşeyi vermiştir, tam vermiştir. Onun, bir başka şey istemeye hakkı yoktur. Birincisi, Ehl-i sünnet itikadı, ikincisi, Allahü tealanın sevgili bir kulunu tanımaktır… O halde bunun şükrünü iyi yapmak lazımdır ki elimizden gitmesin.