Ahiretde herkes pişman olacak. Ahiretdeki pişmanlık felakettir, seadet olan, dünyadaki pişmanlığı tercih edelim. Büyükler ağızlarına taş alıyorlarmış, lüzumsuz laf etmemek için, günâh konuşmamak için. İmam-ı azâm “rahmetullahi aleyh” hazretlerinin mühründe şu hâdis-i şerif yazıyordu; “Ya hayır söyle, ya sus”. Allahü teâlâ çok merhametlidir. 70–80 sene kendisine küfredenleri, kendisine karşı gelenleri, bir iman etmekle afv etmektedir. Merhameti, aklımızın eremeyeceği kadar sonsuzdur ve çokdur. Cenâb-ı Hakkın dünyâda en çok razı olduğu amel; imandan sonra, kullarına iyilik etmekdir, sevindirmektir. En çok gadab ettiği amel ise; küfürden sonra, kalb kırmaktır. Söylenecek en mühim söz şunlardır; İman ettik elhamdülillah. İtikadımız doğru. Bir de sert davranmamalıyız. Cenâb-ı Hakkın gazabına gidecek bir icraatın içine düşmemeğe dikkat etmeliyiz. Bir kişinin üzüntüsü, bin kişinin helakine sebep olabilir. Onun için, gönül kırmamalı, kimseyi gücendirmemeli, kimseye tepeden bakmamalıdır. Konuştuğunuz kişi, Allah’ın sevgili kulu olabilir. Ondan cenâb-ı Hak razı olabilir. O halde, onu kırmak değil, duâsını istemeye çalışmalıdır. Bu kim olursa olsun. Çünki cenâb-ı Hak velî kullarını gizlemişdir, saklamışdır. Onlar dahi kendilerini bilmezler. Evliyâ demek, Allahın dostu demektir. Evliyâ olmak için mutlaka ehl-i sünnet itikadında olmak şarttır, Allahü tealanın çok sevdiklerini sevmek ve onlara itaat etmek lazımdır. Dîn-i islamın yayılması için fevkalade gayret sarfetmek ve insanlar yanmasın diye uğraşmak, ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı kitabların okunması için çalışmak elbette lâzımdır.