İslâm âlimleri buyuruyor ki, bir kişi ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okursa güzeldir. Kitabı birisi okuyup birisi dinlerse, buna sohbet denir ki, her türlü feyz ve bereket oradadır.
Güzel insanlar güzel işler yaparlar. Cenab-ı Hak hadis-i kudside Cenab-ı Peygambere “aleyhisselatü vesselam” buyuruyor ki; “Ey Habibim, sana kim gelir de, bana Allahı anlat, dinimi anlat diye bir şey sorarsa, artık sen her şeyi unut, ona hizmetçi ol.” Kim olursa olsun, birisi gelip de dini meselede bir şey sorarsa, akan sular durur, orada her şey durur ve orada o hizmet yapılır.
İslam âlimleri buyurdular ki; bugünün en büyük hizmeti, fitneye sebeb olmamaktır.
Allahü tealanın has dinine, ehli sünnet olarak hizmet etmek çok büyük bir nimettir. Eğer bu nimetin kıymeti bilinmezse elden gider. Bu nimetin elden gitmemesi için iki şart vardır. Birincisi, herkes tövbe etmelidir. Bu nimet elimizden gitmesin diye günahlarımızı düşünmeliyiz, Rabbimize yalvarmalıyız. İkincisi, bir yerde dine hizmet varsa, orada Rabbimizin rahmeti, merhameti var demektir. Bu da olmazsa, Allahü tealanın rahmeti, merhameti, acıması o yerden kalkar.
İslâm âlimleri buyurdular ki; “Cenab-ı Hak ezelde şöyle takdir etmiş, şöyle karar vermiştir: Kullarım neyi isterse, istedikleri şeye kavuşmaları için, uygun şartları onlara hazırlarım. Kullarım neyi talep ederse, o talep ettiklerine kavuşsunlar diye önlerine uygun şartlar koyarım.” Bir zamanlar insanlar Allahü tealadan cenneti talep ettiler. O zamanlar Allahü teala kum gibi evliyalar yarattı. Evliyaların varlığı, insanların kurtulması için en iyi sebeptir. Çünki insanlar Rabbimizin rızasını istiyorlardı, cenneti istiyorlardı. Allahü teala onları cennete kavuşturacak yolu açtı. Allahü teala alimler gönderdi, evliyalar gönderdi, millet de rahat etti. Sonra insanlar dünyalık ister oldular. Ehli dünya oldular. Cenabı Hak aynı yerde, akla dünyalık olarak ne gelirse onları yarattı. Şimdi, biz Rabbimizin rızasını istediğimiz müddetçe, onun kullarına iyilik etmek istediğimiz müddetçe, ve de içinde bulunduğumuz ülkenin şartlarına, kanunlarına tam uyduğumuz müddetçe, birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz müddetçe, sevgi ve muhabbetimiz devam ettiği müddetçe, bu hizmetler kıyamete kadar devam eder. Çünkü Büyükler buyuruyor ki, Hazreti Mehdi gelecek, İctihadı İmam-ı Azam gibi yani Hanefi mezhebine uygun olacak, (ama ictihadı öyle çıkacak). Müceddid olacak. İmam-ı Rabbani hazretlerinin Mektûbâtını okuyacak. Demek ki Mektûbâtın ilmi, Mektûbâtın izahı kıyamete kadar devam edecek. Kim buna layıksa, kim buna münasipse Allahü teala onların elinde bunları devam ettirecek.