Cuma günü duanın kabul olduğu bir saat vardır, saati icabedir bu. Ulemâ bu saat ikindi vaktidir buyurmuş. Ubeydullah-ıAhrar hazretleri “bu saat mâlum olsa, sohbeti salihin isterim” buyurmuş… Çünkü bütün kemâlat, bütün fazîletler, onların sohbetindedir. O sohbet ele geçti mi her şey ele geçti demektir. Şimdi, onların kitapları var…
İbni Hibbânın bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Peygamberlerin“aleyhimüsselâm” mübârek vücûdları çürümez. Bir mü’min bana salevât okursa, bir melek o salevâti bana getirip, ümmetinden falan oğlu filân sana salevât ve selâm söyledi der) buyuruldu.
İbni Mâcenin bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Cum’a günleri bana çok salevât getirin! Okunan salevât bana hemen bildirilir) buyuruldu. Bunu işitenlerden Ebüdderdâ “radıyallahü teâlâ anh” (Öldükden sonra da bildirilir mi?) dedikde, (Evet, ben öldükden sonra da bildirilir. Çünki, toprağın Peygamberleri çürütmesi harâm kılındı. Onlar öldükden sonra diridirler, rızklandırılırlar) buyuruldu.
[Bu hadîs-i şerîf, Senâüllah Pâni-pütînin (Tezkiret-ül mevtâ vel-kubûr) kitâbının sonunda da yazılıdır. Bu kitâb, fârisî olup, 1310 [m. 1892] de Delhîde ve 1990 da, Hakîkat Kitâbevi tarafından, İstanbulda basdırılmışdır.]