VEDÂ TAVÂFI
Hicrî onuncu yıla gelince, en nihâyet,
Bütün Arabistân’da, yayıldı islâmiyyet.
Her taraftan insanlar, gelerek akın akın,
Şemsiyesi altına giriyordu “islâm“ın.
Zîrâ hâkim olmuştu, heryerde müslümânlar.
“İslâm“a koşuyordu artık bütün insanlar.
Peygamber Efendimiz, o sene Hac yapmaya,
Niyet edip, başladı buna hazırlanmaya.
Medîne’de bulunan müslümânlara dahî,
Hazırlanmalarını emretti bizâtihî.
Medîne hâricinde olan Mü’minlere de,
Haber salıp, toplandı onlar da Medîne’de.
Ve Zilkâde ayının, yirmibeşinci günü,
Allahın Habîbi ve insanların üstünü,
“Kırkbin müslümân” ile, çıktılar Medîne’den.
Sonra, ihrâm giydiler fazla ilerlemeden.
(Lebbeyk! lebbeyk!) diyerek, yola devâm ettiler.
Tekbîr sedâlarıyla, gökleri inlettiler.
Peygamber Efendimiz, kurbân etmek üzere,
Yanında götürürdü, kurbânlık yüz de deve.
Yolculuk on gün sürmüş, Mekke’ye varmışlardı.
İltihak edenlerle, bir hayli artmışlardı.
Medîne çıkışında, nitekim “kırk bin” iken,
“Yüzyirmidört bin” oldu, tam Mekke’ye girerken.
O Server, Zilhiccenin sekizinde “Minâ”da,
Oldu ertesi gün de, “Arafat” meydanında.
O gün öğleden sonra, o Sevgili Peygamber,
Kusvâ’nın üzerinde, halka hitâb ettiler.
Ve Vedâ hutbesini okuyup, daha sonra,
O gün vedâ ettiler, cümle müslümânlara.
O gün Resûlullaha, geldi yine Cebrâil.
“Mâide sûresi”nden, bir âyet oldu nâzil.
Rabbimiz, bu âyette buyurdu ki meâlen:
(Bugün ikmâl eyledim dîninizi tamâmen.)
Okuyunca o Server, bunu müslümânlara,
Hazret-i Ebû Bekir, başladı ağlamaya.
Sahâbeden birisi, dedi: (Yâ Ebâ Bekir!
Şu an ağlamanıza, acabâ sebep nedir?)
Dedi: (Resûlullahın okuduğu bu âyet,
“Vefât edeceği”ne etmektedir işâret.
Zîrâ buyuruyor ki Hak teâlâ meâlen:
(Bugün ikmâl eyledim dîninizi tamâmen.)
Peygamber-i zîşân’ın gelmesinin hikmeti,
“Teblîğ etmek” içindi, bize islâmiyyeti.
Mâdem ki ikmâl etti Rabbimiz onu bugün.
Öyle ise, vefâtı yakın oldu Resûl’ün.)
Ondaki bu idrâk ve bu keskin anlayışı,
Takdîr edip, onlar da döktüler çok gözyaşı.