Ya’kûb-i Çerhî “rahmetullahi aleyh” hazretleri buyurdu ki;
Her hâlde uyanık olmalıdır. Yerken, yatarken, konuşurken, yürürken, alışveriş ederken, abdest alırken, namâz kılarken, Kur’ân-ı kerîm okurken, yazarken, ders ve vaaz verirken, bir göz açıp kapayacak kadar Allahü teâlâ’dan gâfil olmamalıdır.
Birbirini inkâr etmeyen aynı yol erbâbının sohbetleri fâidelidir. Ama sohbet ve arkadaşlık haklarını gözetmelidir. Kâmil ve mükemmil bir zâtın bakışı, kalbi o kadar temizler ki, uzun riyâzetlerle buna kavuşmak pek zordur.
Birbirini inkâr etmeyen aynı yol erbâbının sohbetleri fâidelidir. Ama sohbet ve arkadaşlık haklarını gözetmelidir. Kâmil ve mükemmil bir zâtın bakışı, kalbi o kadar temizler ki, uzun riyâzetlerle buna kavuşmak pek zordur.
Sohbetin sâhih, doğru olduğunun alâmeti, onda kulun kalbine Rahmânî ve Rabbâni feyizlerin gelmesi, Allahü teâlâ’nın sevgisinden başka sevgilerin kalpten silinmesidir. Eshâb-ı kirâm “aleyhimürrıdvân” birbirlerine; “Gelin bir miktâr berâber olalım da îmânımızı tâzeleyelim,” derlerdi. Allah adamları ile, Allahü teâlâ’nın sevgili kulları ile oturup kalkmanın, onlarla sohbet etmenin çok fâideleri vardır.