Namazda ve namaz dışında Kur’ân-ı kerîm okurken, korku âyetlerini öyle bir şekilde okurdu ki, korku ifâdesi yüzünden belli olurdu. Recâ, (ümit) âyetlerini tebessüm ederek, suâl şeklinde olan âyetleri suâl şeklinde okurdu. Kur’ân-ı kerîm okurken asla tegannî yapmazdı.
Buyururdu ki:
“Yalnız namaz kılan bir kimsenin kuvveti, kudreti olduğu hâlde, tesbihleri en az olarak söylemesi ne kadar ayıb olur.”
“Yalnız namaz kılan bir kimsenin kuvveti, kudreti olduğu hâlde, tesbihleri en az olarak söylemesi ne kadar ayıb olur.”
“Namazda, sünnetlere, müstehablara ve edeblere riâyet etmek, kalbin huzûrda olmasına sebep olur. Çünkü bütün bu riâyetler zikrdir ve Allahü teâlâyı hatırlamak ve O’na teveccühtür.”
“İnsanlar, riyâzet ve mücâhedelere heves ederler, hâlbuki namazın edeblerine riâyet ve dikkat etmek, riyâzet ve mücâhedelerden çok daha üstündür. Bilhassa, farz, vâcib ve sünnet namazlarında, buyurulduğu gibi namaz kılmak çok zor ele geçer. Bunun için Allahü teâlâ buyuruyor ki:.“Namaz (nefsinize) ağır gelen bir yüktür. Ancak kalbinde huşû’ olanlara ağır gelmez.” (Bekâra-45)
Hastaları ziyârete gider, Peygamberimizden “sallallahü aleyhi ve sellem” naklen gelmiş olan duâlar okurdu. Hattâ ba’zı hastaların şifâ bulması için, kalb ile de teveccüh ederdi. Birçok hasta, bu feyzler menba’ının teveccüh ve duâları ile iyileşirdi. Kabirleri ziyârete gider, ölüler için mağfiret ister ve duâ ederdi. Da’vetlere giderdi. Fakat, günah işlenen yerlere ve da’vetlere gitmezdi. Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine kıl ucu kadar uygunsuzluğu bulunan hâli kabûl etmezdi.
Bir yere gitse, sünnet olan günlerde yola çıkar. Buyururdu ki: “Günlerin uğursuzluğu Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” dünyâya teşrîflerinden sonra kalkmıştır. Buna; “Günler, Allahın günleri, kullar da Allahın kullarıdır” hadîs-i şerîfi delîldir derdi. Yolculuğa çakacağı zaman, istihâre eder ve yolculuğa çıkarken okunması îcâbeden duâları okurdu. Bunun gibi, konaklama ve duraklama yerlerinde sünnet olan duâları terketmezdi. Elbiselerini giyerken, su içerken, yemek yerken ve aynaya bakarken, bu zamanlarda okunması bildirilen duâları okurdu.
-devamı var-
İslâm Âlimleri Ansiklopedisi